Skip to main content

Piyasa iklimi korumamıza izin verir mi?

Résultat de recherche d'images pour "cop21 paris" Borsalar iklim konferansından sonra rahat nefes aldı. Bu konuda bir güzel uyarıldık.

Paris’te düzenlenen COP21 İklim Konferansı, önümüze ilginç perspektifler sunan bir niyet kortejinin geçişiyle sona erdi. Ancak borsaların gösterdiği tepki karşısında temkinli olmamızı gerekiyor.

İklim düzensizliğine giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir

İklim konusunda Paris’te varılan mutabakat medyalar tarafından, hemen hemen hiç eleştirilmeden, parlak siyasetçilerin vardıkları « tarihi mutabakat », « genel olarak olumlu tepkiler »  benzeri bir mutluluk dolu bakış açısıyla sunuldu. Sanki derin bir oh çekip, rahatlıkla gezegenimiz kurtuldu diyebilirmişiz gibi. Evet, gerçi konferans müthiş bir diplomatik zafer oldu. Bütün ülkeler hedefler konusunda anlaştı, takip için yasal bir çerçeve oluşturuldu ve metinler, pazar ekonomisini eksen almayan sürdürülebilir kalkınmaya yönelik küreselci bir yaklaşımı içeren ilgi çekici bölümler içeriyor. (1)

 

Bunları yok sayamayız. Ama Ban Ki-moon’un danışmanı Jeffrey Sachs’ın da altını çizdiği gibi : « Diplomasi ile gerçek hayata geçirme arasındaki farkı görebilmek çok önemlidir » (2). Gezegenin ısı artışını 2ºC hatta 1,5 ºC ile sınırlı tutma hedefi övgüye değerdir, ama bunlar gezegen boyutunda sadece iyi niyetli öneriler olmaktan ibarettir. Farklı ulusal hükümetlerin eylem planları uygulanırsa gezegenin ısısı 2,7 ºC’den daha çok artacaktır. Ve bu da ancak uygulanmaları koşuluyla, çünkü bu planlar kesinlikle zorlayıcı değildirler. Sachs’a göre, 1,5 ºC’lik sınıra zaten önümüzdeki on yıllar içerisinde ulaşılacak.

Yazar Monbiot’nun kararlı ve güçlü bir şekilde vurguladığı gibi : « Konferansın nasıl sonuçlanabileceği göz önünde bulundurulduğunda bu bir mucize, ne olması gerektiğiyle düşünüldüğünde ise bu tam bir faciadır » (3).

Ya gezegenin geleceği ya de kar

Nihayetinde bu tür iklim konferanslarında her şey parada düğümlenmektedir. Ve burada bahis konusu olan çok büyük miktarda paradır. Belli başlı 200 petrol, gaz ve madenkömürü şirketi 4.000 milyar dolar, yani Latin Amerika ülkelerinin GSYMH’sının toplamına eşit piyasa değerine sahiptir (4). Bu devlerin ekonomik ya da mali imparatorluklarına yönelik en ufak bir zarar söz konusu değil. Bunlar Paris konferansını milyonlarca dolarla finanse ettiler ve lobicileri pazarlık masasında yerlerini aldılar.

Aslında çok basit bir tercihle karşı karşıyayız. Ya sahip olduğumuz tüm fosil yakıt rezervlerini ateşe vereceğiz ve 3 ila 5 ºC’lik bir ısınmaya doğru yol alacağız, ki bu da gezegenimizi fazlasıyla yaşanmaz kılacak. Ya da ısı artışını 2 ºC’nin altında tutmayı deneyeceğiz ve bu durumda da sahip olduğumuz rezervlerin ancak %20 ila %40’ını yakabileceğiz (5).

Eğer enerji devleri rezervlerinin %60’ı ila %80’nine dokunmazlarsa, rezervlerinin ticari değeri çökecek, bu şirketler itibarlarını kaybedecek ve hisse senedi fiyatları düşecektir. Dolayısıyla da, iklim konferansı sonrasında borsaların nasıl tepki vereceğini incelemek anlamlıdır.

Biz değil ama borsalar rahat nefes aldı

Eksiksiz, ideal bir iklim mutabakatına varılması durumunda, fosil enerji şirketlerinin hisseleri düşmeli ve yeşil enerji şirketlerininki ise yükselmeliydi. Ama borsalar hiç de öyle tepki göstermediler. İklim Konferansından sonra, gaz ve petrol hisseleri sadece binde elli kadar düşerken, “yeşil” hisseler ancak %1,5 ila %2 kadar arttı (6).

Hatta birinci dereceden suçlu olan kömür endüstrisinin hisseleri bile düşmedi, aksine yükseldi. Konferansın hazırlık aşamasında, konferans sonunda zorlayıcı hükümlerin dayatılması sonucunun çıkması kaygısıyla bu hisseler sürekli olarak düştü. Ama konferans tamamlandıktan sonra bu düşme eğilimi durdu (7). Peki gerçekten rahat nefes alabilir miyiz?

Fosil endüstrisinin Genel Müdürleri konferans sonunda çok rahatladılar. Ortaya çıkan kararların business’leri üzerinde doğrudan bir etkisi olmayacağını düşünüyorlar. « Açık konuşmamız gerekirse, çok da fazla kaygılanmıyoruz. Mutabakat bizim için şimdilik pek de bir şey değiştirmiyor » diyor kömür endüstrisinden bir Genel Müdür (8).

Petrol sektöründen bir üst düzey yetkili « sanayimiz halen petrol fiyatlarının düşmesi gibi çok daha acil başka sorunlarla meşgul » diyor.(9)

Bir alternatif enerji şirketinin üst düzey yetkilisi, şirketi için « gelecek 4-5 yıl için fazla büyük değişiklik olacağını » öngörmüyor (10).

Enerji tekelleri ve onlarla birlikte hareket eden mali piyasalar ve yatırımcıları, siyaset dünyasının söz verdiğini yapmamasını coşkuyla kutluyorlar. « Shall we save the planet? No, we should, but… unfortunately the profit stands in the way » (Gezegeni kurtarmak mı? Evet, bunu yapmamız gerekli ama... ne yazık ki kar hırsı buna engel oluyor). İklim konferansının sonucunu bu şekilde özetleyebiliriz.

Halklar her şeyi değiştirecek

Belki de sorun her şeyi yetkililerden beklememizden kaynaklanıyor. IMF’ye göre ulusal hükümetler fosil enerji sektörüne her yıl 5.300 milyar dolar kadar destekte bulunuyorlar (bu tutara hava kirliliğinden kaynaklanan masraflar da dahil).

Bu tutar, yenilenebilir enerji alanında araştırma ve geliştirme çalışmalarına harcadıklarının 1000 ve küresel ısınmaya karşı verdikleri mücadele kapsamında zengin ülkelerin gelişmekte olan ülkelere yaptıkları yardımın 50 katına karşılık gelmektedir. (11)

Bu büyük orantısızlık, güçlü lobilerin tercihini ve küresel düzeydeki güç dengelerini yansıtmaktadır. Ne kadar iyi yönetilmiş olursa olsun, bir iklim zirvesi ne yazık ki buna çözmekte yetersiz kalacaktır.

Gezegenin kurtuluşu, her bir ülkede ayrı ayrı yürütülmesi gereken, tabandan gelen mücadeleye bağlı olacaktır. Venezüella’nın Belçika Büyükelçisi ve iklim müzakerecisi Claudio Salerno’nun da dediği gibi, « Paris mutabakatları sadece bazı şeyleri değiştiriyor, oysa halklar her şeyi değiştirecek ». (12)

Kamu erkleri ve enerji devleri, kar yerine gezegene öncelik vermek zorundadırlar. Daha işin başındayız. Bu zamana karşı verilen bir mücadeledir.

Marc VANDEPITTE

Notlar :

(1) http://www.dewereldmorgen.be/artike....

(2) http://www.ft.com/intl/cms/s/0/eb8e....

(3) 16 Aralık 2015’te Brüksel’de verilen brifing sırasında açıklanmıştır.

(4) http://www.economist.com/news/busin....

(5) http://www.dewereldmorgen.be/artike....

(6) ABD Borsaları söz konusudur : http://www.dewereldmorgen.be/artike....

(7) İki grafikten biri Peabody (kömür endüstrisi) ve BP (petrol andüstrisi) hisselerinde geçen ay yaşanan belirgin artışı göstermektedir :http://seekingalpha.com/symbol/BTU ; http://www.hl.co.uk/shares/shares-s....

( 8) http://www.ft.com/intl/cms/s/0/4412....

(9) http://www.ft.com/intl/cms/s/2/daa0....

(10) http://fortune.com/2015/12/14/paris....

(11) http://www.imf.org/external/pubs/ft... ; http://www.ft.com/intl/cms/s/0/181f....

Hollanda dilinden Fransızcaya çeviren : Investig’Action adına Anne Meert

(Investig’Action www.michelcollon.info sitesinde 21 Aralık 2015 tarihinde Marc Vandepitte imzasıyla yayınlanan Fransızca yazıdan Türkçeleştirilmiştir http://www.michelcollon.info/Les-bourses-respirent-apres-la.html?lang=fr )