Skip to main content

Kabili Bölgesi

 

Cezayir’in kuzeyinde ve başkent Cezayir’in doğusunda yer alan, Berber nüfusunun yoğun olarak yaşadığı doğal güzellikleriyle dikkat çeken Kabili toprakları, Bejaia ve Tizi Ouzou bölgeleri olmak üzere iki bölüme ayrılmaktadır.

Nüfus yoğunluğu fazla olan dağlık bölge batıda ve doğuda denize kadar uzanan ovalarla, kuzeyde Akdeniz’le ve güneyde yüksek yaylalarla çevrilidir. Kabili bölgesi adını Berber nüfusundan, yani kabillerden almıştır (Kabil, Arapça’daki Kabile’den türemiştir).

 

 

BEJAIA, KÜÇÜK KABILI

GURAYA ULUSAL PARKI : Park 2080 m2’lik yüzölçümüyle, Bejaia’nın Kuzey Batısında yer alır. Şehrin yüksek kısımlarından Guraya Girişine giden zeytinliklerin içinden geçilerek ulaşılır. Ayguades, Carbon Burnu, Maymunlar Tepesi ve Guraya Ormanları parkta görülmesi gereken yerler arasındadır. Parkta çoğunlukla Zeytin ağaçları, Halep çamı, okaliptüs ağaçları bulunmaktadır. Bu doğal alanda, Makak maymunu, yabankedisi, Caracal Lynx’i, yabandomuzu, çakal, tavşan ve kirpi yaşam imkanı bulmaktadır. Burada aralarında kel baykuş, kartal ve Grand Duc Baykuşunun da bulunduğu 135 farklı kuş türü barınmaktadır.    

KALAA ATH ABBES KÖYÜ : Bibans dağlarında 900 metre yükseklikte yer almaktadır. Köye AKBOU üzerinden İGHİL ALİ’ye doğru giden yoldan ulaşılmaktadır.  Yerleşim özgün taş evleriyle ünlüdür. Hammadi döneminden kalan bir kalesi vardır. Şeyh El Mokrani’nin türbesi, Cami El Kebir’in yanındadır (köyün üst tarafında).

DALGAKIRAN : Balıkçılar, lokantalar, gezinti yeri.

AYGUADES PLAJI : Bu küçük şirin koya ulaşabilmek için Karaburun (Carbon Burnu) yanından geçen patika izlenmelidir. Burada eskiden gemilerib içme suyu temin ettiği bir doğal su kaynağı bulunmaktadır.1507 tarihinde İspanyollar bu koya çıkarma yapmış, daha sonra Salih Reis tarafından geri püskürtülmüşlerdir.

CARBON BURNU : Şehir merkezinden 5 km uzaklıktadır. Bejaia’nın kuzeyinde çam ve zeytin ağaçları arasından geçen bir yol Bejaia’nın yüksek kesimlerinden geçerek bir araç parkı alanına varmaktadır. Burna varmadan önce bir tünelden geçilip, patika izlenerek 220 metre yükseklikte inşa edilmiş Akdeniz’deki en yüksek deniz fenerine ulaşılmaktadır.

CASBAH : Falezin yakınındaki yamaçlarda yer alır. İbni Haldun, Casbah Camisinde ders vermiştir.

MUSA KALESİ  : XVIncı yüzyılda Pedro De Navarro tarafından İspanyol işgali sırasında inşa edilmiştir. Bejaia’nın doğusundaki körfeze hakimdir.

SIDI TOUATI TÜRBESİ : XIInci yüzyıldaki Müslüman Üniversitesinin kurucusudur.

BORDJ MOUSSA MÜZESİ : Müzede Ali Paşa mağarasında yakın zamanlarda bulunan tarihöncesine ait buluntular, cansız kuş ve böcek koleksiyonu ve çeşitli resamlara ait eserler sergilenmektedir.

PİC DES SİNGES (MAYMUNLAR TEPESİ) : Bejaia’nın batısına çıkan küçük yol 430 metre yükseklikteki bir tepeyi aştıktan sonra Guraya Kalesi’ne varır. Burada, daha çok kadınlar tarafından ziyaret edilen Yemma Guraya adında bir türbe bulunmaktadır. Kale 660 metre yüksekliğe Vandallar tarafından inşa edilmiş, ardından İspanyol ve Osmanlılar tarafından restore edilerek kullanılmıştır. Kalenin bulunduğu noktadan Djurdura Dağı ve büyük ve küçük Kabili bölgesinin büyük bölümü rahatlıkla görülebilir.

 

TIZI OUZOU ya da BÜYÜK KABILI 

Akdeniz ile Djurdura Dağı arasında ve Kabil dilinde “Katırtırnağı geçidi” anlamına gelen 200 metre rakımlı kent birçok yolun kesiştiği bir noktada yer alır.  Kentin kuzeyinde meşe ağaçlarıyla kaplı Belloua Dağı bulunur. Tizi Ouzou uzun dönemler boyunca bu elverişli konumundan yararlanmış ancak 1980’lere doğru bir şekilde gözden düşmeye başlamıştır. Son dönemde bu Kabil kentinde yeniden büyük projelere girişilmeye başlanmıştır.

Doğal zenginliklerinin çeşitliliği nedeniyle Tizi-Ouzou Vilayeti Cezayir’in en zengin turistik bölgelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Kültür, deniz ve dağ turizmine elverişliliğinin yanı sıra elsanatları (özellikle çömlekçilik) açısından da oldukça gelişmiştir. Vilayetin kıyı kesiminde, Dellys, Tgzirt ve Azeffoun (Antik Rusazus)’da Fenike ve Roma dönemlerinden kalma arkeolojik kalıntılar bulunmaktadır. Büyüleyici doğal güzelliklere sahip Djurdura Ulusal Parkı’nda Tala-Guilef, Lalla-Khedidja (suyu  şişelenerek satılan su kaynağı), Agoulmine Gölü, Boussoil Mağarası (1259 m), Tirourda (1700m) ve Tizi-N’kouilal (1600m) geçitleri görülmeye değer yerlerdir.

Fransızlar Tizi-Ouzou bölgesini ancak 27 yıl sonra, o da uzun süreli bir abluka sonrasında işgal edebilmişlerdir. Tizi-Ouzou, Cezayir Bağımsızlık Savaşı sırasında direnişi insan kaynağı ve kadro yönünden en çok besleyen ve destekleyen bölge olmuştur.

1980 yılında, Tamazight dilinin devlet tarafından tanınmasını talep eden Tizi-Ouzou Üniversitesi öğrencilerinin  davetlisi yazar Mouloud Mammeri’nin jandarma tarafından kente girişinin engellenmesi sonrasında, tüm Kabil bölgesinde öğrencilerin öncülük ettiği ve ENIEM fabrikası işçilerinin de destek verdiği büyük olaylar patlak vermiştir. Devlet olaylara sert bir şekilde müdahale etmiş ve eylemlerin yöneticilerini tutuklamayı başarsa da direnişin boyutlanması üzerine bunları serbest bırakmak zorunda kalmıştır. Kabil bölgesi milliyetçiliğinin nüvesi olan “Berber kültürel hareketi” bu olayların sonucunda oluşmuştur. Hareket, Cezayir’deki 1989 seçimlerine RCD (Kültür ve Demokrasi için Birlik) adıyla oluşturdukları cepheyle katılmıştır.

18 Nisan 2001’de Ath Douala Köyünde, 19 yaşında, Massima Guermah adında bir genç liseli jandarma tarafından vurularak öldürülür. Bu olay Kabil bölgesi çapında büyük bir ayaklanmaya yol açar. 130’dan fazla genç çatışmalar sırasında güvenlik güçleri tarafından katledilir. Bu kitlesel direniş, bir bölümü Kabil Bölgesinin bağımsızlığını ve Berber kimliğinin kabul edilmesini talep eden, MAK(Bağımsız Kabil Hareketi) gibi birçok siyasal hareketin ortaya çıkmasına yol açmıştır.

(İnternette yer alan çeşitli kaynaklardan derlenmiştir)