Skip to main content

Haile Gebrselassie

 

Etiyopyalı atletlerin , koşularda yarışın daha en başından önden ceylanlar gibi yüksek tempoda ana gruptan kopmaları olgusu karşısında, geride soluk soluğa kalan çaresiz ‘beyaz tenli ve daha etli butlu’ bizimkilerin ‘bu adamların hayatları koşmak’ avutmasını çok sık duymuşuzdur.

 

Özellikle ünlü Afrikalı koşucuların biyografilerini incelerken bu söz hep doğrulanıyor. Çoğu daha çocuk yaşlarında bulundukları coğrafyanın zorlamasıyla ‘koşarak’ yer değiştiriyor, okullarına, sağa sola ‘yalınayak koşarak’ gidip geliyorlar. Bu ‘doğal’ varoluşa, yüksek irtifada bulunma, koşmaya uygun beden yapıları da eklenince, oluşan güç karşısında, beyaz adamın, sömürgeci batılıların lanetli paydan güç alan bol vitaminli, enerji içecekli, bol proteinli besinlerle destekli ‘zorlama’ çabası yetersiz kalıyor.

Alizelerden korunaklı kumsalda koşuyordum

Eski bir hesabı kapatmak üzere, atalarım gibi

Yalınayak koşarak dalgalarla yarışıyordum

Bir ata yaptıkları gibi beni ellediler, ölçtüler

Bir bant üzerinde koşup, küçük bir kaba işedim

Bir maskeye bütün gücümle üfledim,

Canım çok acıdığında durmak üzere, bir sürü elektrotla hızımı arttırdım

Sırtıma bir numara yapıştırdılar

Bağırıp çağıran insanlar, bayraklar vardı

Hep daire şeklinde koşuyorduk,

Her iki ayağımda da, daha dün sevgiyle bastığım

Toprağı parçalamak için bu kez çiviler vardı

Ötekileri ve zamanı yenmeyi, kaybetmeyi öğrendim

Tabanca sesiyle, yarışta, antrenmanda

Seyircilerin garip okşayışlarını, podyumları

Ve dirsek darbelerini de

Tutkuları, dünyayı ve parayı*

18 Nisan 1973 tarihinde, Addis Abeba’nın 130 km güneybatısındaki Arsi şehrine bağlı, 2400 metre rakımlı Assella köyünde doğan Haile Gebrselassie, küçük yaşlarından beri hayran olduğu Bikila ve Yifter gibi koşucuların yaşamını örnek alarak evinden 10 km uzaklıktaki okuluna koşarak gidip gelmeye başlar. On altı yaşında katıldığı ilk maraton yarışını 2 saat 42 dakikada tamamlar.

1992 yılında, Boston’daki Cross-Country Dünya Gençler Kros Şampiyonasında ikinci olarak ilk uluslararası madalyasını kazanır. Seul’daki Dünya Gençler Şampiyonasında 5000 m ve 10 000 m’de birinci olur. Bir sonraki kış sezonunda, Dünya Cross-Country Şampiyonasında yarışı yedinci olarak bitirse de, ekip olarak gümüş madalyaya hak kazanır. Aynı yıl Afrika Şampiyonasında 5000 metrede ikinci ve 10 000 metrede üçüncü olur. Stuttgart’taki Dünya Şampiyonasından önce 10 000 m uluslararası sıralamasında Gebrselassie ilk ona zorlukla giriyordu. Bu şampiyonada katıldığı ilk yarış olan 5000 metrede, 13 dak 02 s 75 ile şampiyona rekoru kıran Kenyalı Ismail Kirui tarafından geçilerek ikinci olur. 10 000 metrede ise, Dünya Şampiyonu Kenyalı Moses Tanui, Dünya rekortmeni Kenyalı Richard Chelimo gibi güçlü rakiplerle karşı karşıyadır. 54 s 98’de koştuğu son 400 m sayesinde Gebrselassie 27 dak 46 s 02 ile her iki Kenyalıyı da geçmeyi başararak birinci olur.

1994’te katıldığı Dünya Kros yarışmasında bronz madalyaya hak kazanarak bu kategorideki en iyi derecesini elde eder. Kış sezonu sırasında Hengelo yarışlarında, 5000 metrede, 12 dak 56 s 96’lık derecesiyle Faslı Sait Aouita’nın altı yıldır kırılamayan dünya rekorunu kırar.

Bir sonraki kış sezonunda, Dünya Cross-Country yarışmalarında dördüncü olur. 2 mil’de, Kenyalı Moses Kiptanui’ye ait olan dünya rekorunu kırar. İkinci kez katıldığı Hengelo yarışmalarında bu kez 10 000 metreyi 26 dak 43 s 53 ile koşarak Paul Tergat’a ait Dünya rekorunu kırar. 5nci Dünya Atletizm Şampiyonasında Faslı Halid Skah’ı geçerek 10 000 metrede birinci olur. Dünya Şampiyonasından birkaç gün sonra Zürich’teki Weltklasse yarışlarında 12 dak 44 s 39’lik derecesiyle Kiptanui’nin Haziran ayında Roma’da kırdığı 5000 metre rekorunu yeniden kırar. Aynı yarışlar sırasında, Moses Kiptanui 3000 metre engellide 8 dakikanın altına inmeyi başaran ilk atlet olma başarısını gösterecektir.

Katılacağı ilk Olimpiyat Oyunlarında iki orta mesafe kategorisinde başarıyı hedefleyecektir. Atlanta’da önce 10 000 metre koşar. Finaller sırasında, bir süre kendisiyle baş etmeyi başaran Kenyalı Paul Tergat ve Faslı Salah Hissou’yu geçmeyi başarır. Ancak ayağında oluşan ve uzun mesafe koşusuna göre çok sert bulduğu pistten kaynaklandığını düşündüğü sakatlık nedeniyle 5000 metreye katılmaktan vazgeçecektir.

1997 kış sezonunda 1500 ve 5000 metrede iki dünya salon rekoru kırar. Aynı şekilde Paris Dünya Salon Şampiyonasında 3000 metrede birinci olur.

Mayıs ayında, 8 dakikanın altında koşulması halinde bir milyon dolar ödülün verileceği 2 mil yarışmasına katılır. Prime aday rakibi Cezayirli Noureddine Morceli’yi geçmeyi başarıp, 8 dak 01 s 08 ile yeni bir Dünya rekoru kırsa da ödül amacına ulaşamaz. Ağustos ayındaki Oslo yarışmalarında, 10 000 metrede 26 dak 31 s 32 ile yeni bir Dünya rekoru kırar. Bundan birkaç gün sonra Zürich’teki Weltklasse yarışmalarında 5000 metreyi 12 dak 41 s 86 ile koşarak yeni Dünya rekorunu kırar.

1998 sezonunda önce, Karlsruhe’de 3000 m ve Birmingham’da 2000 metrede iki dünya salon rekorunu kırar. Kış sezonunda ise on beş günden kısa bir zaman aralığında, önce Hengelo’da 10 000 metreyi 26 dak 22 s 75 ve sonra da Helsinki’de 5000 metreyi 12 dak 39 s 36 ile koşarak iki yeni dünya rekoru kırar. Bu sezon boyunca, Golden League 1998 çerçevesinde düzenlenen tüm yarışları kazanır.

1999 sezonunda Maebashi’de düzenlenen Dünya Salon Atletizm Şampiyonasında 1500 ve 3000 metrede birinci olur. Ardından Séville’deki Dünya Şampiyonasında 10 000 metrede Paul Tergat ve vatandaşı Assefa Mezgebu’yu geçerek dördüncü kez üst üste birinci olmayı başarır.

2000’deki Sydney Olimpiyatlarına, eklem kıkırdaklarında oluşan sorundan dolayı, çok az zaman kala önce katılmaya karar verir. Yarış düşük tempoda başlar ve bitişe bir tur kala Gebrselassie vatandaşı Mezgebu ve iki Kenyalı Korir ve Paul Tergat ile birlikte öndedir. Son 300 metrede aniden hızlanan rakiplerini Gebrselassie teker teker yakalar ve son 100 metrede geçerek birinci gelerek, Paavo Nurmi, Emil Zatopek ve Lasse Viren’den sonra 10000 metrede üst üste ikinci kez olimpiyat madalyası alma başarısını gösteren dördüncü atlet olur.

Edmonton’daki Dünya şampiyonası, olimpiyatlardan sonra katıldığı ilk yarış olur. Aşil tendonundaki sorun pistlerden uzaklaşmasına yol açmıştır. Kenyalı Charles Kamathi ve vatandaşı Assefa Mezgebu tarafından geçilerek 10000 metre yarışını üçüncü olarak tamamlar. Son zamanlarda maraton koşmaktan söz etmeye başlayan Gebrselassie, asfalt üzerindeki ilk uluslararası yarış olan, Ekim ayında katıldığı Bristol yarı maratonunda 1 saat 00 dak 03 s’lik derecesiyle birinci olur.

2003 yılında Birmingham Dünya Atletizm salon şampiyonlarında, 3000 metrede birincilik kazanır. Paris’teki Dünya atletizm şampiyonasında beşinci kez birinciliği elde etmeyi hedefler. Ancak bu kez karşısında cross-country’de birkaç kez şampiyon olan vatandaşı Kenenisa Bekele vardır. Son turda atak yapan Bekele Gebrselassie ve Sileshi Sihine’i geçerek birinci olur.

Atina Oyunlarında 10 000 metrede bir üçleme yapma fırsatı vardır. Ancak ne yazık ki, aşil tendonundaki bir yaralanmadan dolayı hazırlık dönemi kesintiye uğrar. Çok düşük tempoda koşulan yarışta bir ara öne geçip tempoyu hızlandırır ardından da vatandaşları Bekele ve Sihine nöbeti devralır. Ancak bir süre sonra Gebrselassie onları izleyemeyecek duruma gelince vatandaşı iki atlet yarıştan kopmaması ve güç toplaması için tempoyu düşürürler. 9ncu kilometrede Gebrselassie’nin birinci olamayacağı belli olunca iki vatandaşı, Tadesse ve Kiprop’u da geride bırakarak atak yaparlar ve Gebrselassie yarışı ancak beşinci olarak tamamlar. Bekele birinci olur.

Gebrselassie, 2002’deki Londra maratonu ile maraton kategorisinde koşmaya başlar. Chicago maratonunu üç kez kazanan ve bu alandaki Dünya rekorunun sahibi Amerikalı Khalid Khannouchi ve pistlerdeki eski rakibi Paul Tergat ile birlikte, üç atletten oluşan en öndeki grupta yer alır. Koşarken destek almadığı için kramp acısı çeken Etiyopyalı, Amerikan koşucunun yaptığı atağa yanıt veremez. Tergat her ne kadar onu yakalamaya çaba harcasa da başarılı olamaz ve ikincilikle yetinmek zorunda kalır. Khannouchi 4 saniye farkla rekorunu kıracaktır. Gebrselassie 2 saat 6 dak 35 s’lik derecesiyle yarışı üçüncü sırada tamamlar.

Gebrselassie 2005 yılındaki 30ncu Rotterdam Maratonunda bu kategorideki en iyi derecesini elde eder.

2006 sezonuna ABD’de Arizona’daki Phoenix kentinin Tepme banliyösündeki bir yarı maratonla başlar. 58 dak 55 s’lik derecesiyle Dünya rekoru kırar.

Londra Maratonunda ise güçlü rakipleri vardır: 2002 yılının galibi, Dünya rekoru sahibi Khalid Khannouchi, geçen yılın birincisi Kenyalı Martin Lel, Chicago, Berlin ve Rotterdam’da birinci olmayı başaran Kenyalı Felix Limo, 2004’te Chicago ve Londra maratonlarını birinci bitiren Kenyalı Evans Rutto. 38nci kilometrede Lel’in yaptığı atağa yanıt veremeyen Etiyopyalı koşucu, kariyerinin en kötüsü olarak tanımladığı yarışı dokuzuncu olarak tamamlar.

Aynı yılın Eylül ayında, Berlin maratonuna katılır. 2 saat 05 daki 56 s’lik derecesiyle birinci olur ve bu mesafeyi 2 saat 6 dakika sınırı altında koşmayı başaran altıncı atlet olur. Aralık ayında, Fukuoka’da katıldığı yılın üçüncü maratonunda Faslı Jaouad Gharib’i geçerek 2 saat 6 dak 52 saniye ile birinci olur.

Üçüncü katılımında Gebrselassie’nin amacı adını Londra maratonunun başarı tablosuna adını yazdırmaktır. Ancak işler beklediği gibi gitmez ve 30ncu kilometrede karnında oluşan sancı nedeniyle yarışı terk etmek zorunda kalır: “I had a stitch. I just could not beathe”.

Bu yarıştan sonra, Ostrava’da katıldığı yarışlarda , bir saatte koşulan en uzun mesafe rekorunu kırma denemesiyle pistlere çarpıcı bir dönüş yapar: 21 285 metre koşarak hedefine ulaşır. Aynı koşuda 20000 metre geçişinde de mesafenin rekorunu kırar. Ardından 59 dakika 24 saniyelik derecesiyle New York yarı maratonunda birinci olur. Eylül ayında Berlin’e gider ve birinci olur. Aynı maratonda Paul Tergat’ın 2003’te aynı maratonda kırdığı rekoru kırmak niyetindedir. 30ncu kilometreden itibaren, yarışı tek başına götürür ve Tergat’ın geçiş noktalarındaki derecesini yakalar. 35nci kilometre öncesinde onun derecesinden 35 saniye daha öndedir ki, yarışın sonuna kadar muhafaza edeceği bu fark ona 2 saat 4 dak 26 s ile yeni bir rekoru kırdıracaktır.

Berlin’de kırdığı rekordan üç ay sonra, Haile, yeni rekor kırana bir milyon dolarlık ödül sözü verilen Dubai maratonuna katılır. Rekor girişiminde başarısız olur ancak 2 saat 4 dak 53 saniyelik derecesiyle tarihin en iyi ikinci derecesini koşar ve koşu birincisine verilen 250 000 dolarlık ödülü almaya hak kazanır. Bu, maraton kategorisinde bir atlete verilen en büyük para ödülüdür.

Pekin Olimpiyat Oyunlarındaki maratona sıcaklık ve hava kirliliği tehlikesi nedeniyle katılmaz. Katıldığı 10000 metre yarışını, 27 dakika 6 saniye 68 sahlise ile altıncı olarak tamamlar. Vatandaşı Bekele ve Sihine yarışta ilk iki sıraya yerleşirler.

Eylül’de bir kez daha katıldığı Berlin maratonunda, 2 saat 3 dakika 59 saniyelik derecesiyle Kenyalı James Kwambai’yi bir dakikadan fazla bir farkla geçerek, üst üste üçüncü yılında yarışı birinci bitirir. Bu mesafede 2 saat 4 dakika sınırını aşan ilk maratoncu olma unvanına hak kazanır. Birinciliği nedeniyle hak kazandığı 35 000 £’lik ödül, rekor sayesinde ikiye katlanır.

Katıldığı bir sonraki maraton olan Dubai Maratonunda, rekorunu 2 saat 3 dakika 30 saniyeye indirmek niyetindedir. Ancak yağmur altında koşulan yarışta Gebrselassie 2 saat 5 dakika 29 saniyelik derecesiyle Dubai’de üst üste ikinci kez birinci olur.

Mart ayında, Samuel Wanjiru’ya ait yarı-maraton dünya rekorunu kırmayı hedefler, ancak son düzlükte Kenyalı Sammy Kitwara’ya yenilerek bu alanda ilk başarısızlığını yaşar.

Aynı kentte bir ay sonra düzenlenecek maratonda koşmayı tercih ederek, Berlin’de düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonasındaki maratona katılmaz.

Geçmiş yılların aksine bu kez karşısında ciddi bir rakip vardır: Kenyalı Duncan Kibet. Öte yandan Kenyalı atlet 20nci kilometre dolaylarında öndeki grubun gerisinde kalarak kas ağrıları nedeniyle bir süre sonra yarışı terk eder. Sıcak havadan etkilenen Gebrslassie 2 saat 6 dakika 8 saniyelik derecesiyle yarışı birinci tamamlar. Talebi üzerine 30ncu kilometrede derecesini kayda alan yetkililer, bu mesafede yeni bir dünya rekoruna tanıklık ederler.

7 Kasım 2010’da, New York Maratonunda sakatlanıp yarışı yarıda bırakmak zorunda kalınca, Etiyopyalı koşucu yarıştan sonra spor kariyerine son verdiğini ilan eder: “Artık yarışlardan çekiliyorum. Durmanın ve gençlere şans tanımanın zamanı geldi”. Nisan 2011’de Haile Gebrslassie katıldığı Viyana yarı maratonuyla yarışlara geri döner. Avusturya’nın başkentinde 1 saat 0 dakika 18 saniyelik derecesiye parkur rekorunu kırar.

*Jean-Jacques Goldman’ın Haile Gebrselassie için bestelediği ‘Le coureur’ (Koşucu) adlı şarkının sözlerinden bir bölüm…