Skip to main content

AQMI: Sahra emirliğinin yeni planı

... GSPC devint Al Qaïda au Maghreb Islamique (AQMI) le 25 janvier 2007 Afrika’daki Fransız askeri varlığına dayanak oluşturmak için geçen ay Fransız istihbaratı tarafından basına servis edilen aşağıdaki haber İslami Mağrip El Kaidesi (AQMI) adlı örgütün mevcut durumu hakkında ipuçları veriyor.

 

Fransız Ordusu geri çekildiğinde saldırıları arttırmak, cihatçıların Sahra çölündeki üslerini güçlendirmek, bağımsızlık yanlısı Azavad taraftarlarınca yürütülen pazarlık görüşmelerini başarısızlığa uğratmak gibi ana başlıklardan oluşan Yahya Abu El Hammam’ın yol haritası cihatçı forumlarında boy gösterdi. Hedef tahtasında Fransız, Mali ve aynı zamanda Cezayir Devleti de yer alıyor.

Kasım ve Ocak ayları arasındaki bir dönemde yayınlandığını düşündüğümüz Sahra Emirliğine ait bir belge cihat yanlısı forumlarda yayınlandı. Söz konusu belge, Yahya Abu El Hammam (Cemal OKAÇA) tarafından yönetilen AQMI örgütünün Fransız Ordusu’nun Mali’nin kuzeyine yönelik müdahalesine tepki stratejisini ortaya koyuyor. Belge, silahlı grupların önemli kayıplar vermesine karşın “İslamcı projenin” bundan etkilenmediği ve buna karşı bir misilleme planının hazırlığı içerisinde olunduğunu gösteriyor. Yabancı güçlerin Mali’nin kuzeyine yönelik gerçekleştirdikleri ve “haçlı seferi” olarak nitelenen müdahalelerine verilecek cevap, kaynağa göre, tüm Müslümanların Mali’nin kuzeyinde toplanarak oluşturacakları ortak cepheyle verilebilecektir. Düşman üç kategoriye ayrılmaktadır:

En tehlikeli olan birinciler Fransızlar ve onlara lojistik ve istihbarat anlamında destek sağlayan “Cezayir’deki müttefikleridir”. İkinci gruptakiler ise Cezayir ve Fransızların desteği olmadan herhangi bir etkinliği olmayacağı düşünülen Afrikalı ve Birleşmiş Milletler güçleridir. Üçüncü ve son gruptakiler ise Bamako’da konuşlu Mali ordusu ve yerel işbirlikçileridir. Silahlı gruplar, daha açık bir şekilde Fransızlar geri çekilmeye başladığında saldırılarını çoğaltmak niyetindeler. Belge, “savaşçıların bölgede yerel halklar nezdinde yaygın bir propaganda kampanyası yürütmesi gerekirken” bunun yanı sıra içeriden ve dışarıdan gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı üslerin ve yolların güvenliğinin pekiştirilmesi çağrısı yapılmaktadır.

 

 

Tiguentourine

Fransız kuvvetlerine karşı geliştirilen strateji, karşı tarafın kapsamlı stratejik planlar yapmasını engelleyecek şekilde kesintisiz olarak karşı tarafı baskı altında tutmaktır. Silahlı gruplar aynı zamanda Bamako ve Fransız Ordusunu sarsacak boyutta, elçiliklerin, konsoloslukların ve uluslararası örgütlerin hedef alınacağı bir “büyük cihat harekatı” yürütmeyi de öngörüyorlar. Belgede aynı zamanda cihatçıların etkinlik alanlarını genişletmeleri ve Cezayir’de, Tunus’ta, Moritanya’da, Nijer’de, Burkina Faso’da, Tigentourine’deki rehine alma operasyonuna benzer eylemlerle batılı çıkarların hedef alınması gereği üzerinde de duruluyor. Mali’ye müdahale etmeyi “göze alan” Cezayir, Nijer, Moritanya ya da Burkina Faso gibi ülkelerin doğrudan hedef alınması bile söz konusu.

Kaynak belgeye göre “Azavad İslam Devleti projesi ve onun savaşçıları için doğrudan bir tehdit oluşturduğu” için Cezayir’in başlıca hedef olduğu belirtiliyor. “Cezayir açıkça Mali’nin kuzeyine askeri bir müdahalede bulunmamıştır ama buradan tamamen geri çekildiğini iddia edemeyiz. Politik, stratejik olarak burada etkinliğini sürdürmeye devam ediyor ve diğer müttefiki silahlı kuvvetlere gerekli istihbaratları sunmaya devam ediyor”. Belgenin son bölümünde Azavad bağımsızlık yanlılarına karşı verilecek savaştan da söz ediliyor. Hedef: bugüne kadar MNLA (Azavad Ulusal Kurtuluş Hareketi ve Azavad Arap Hareketi’nin denetimi altındaki bölge ve toprakları ele geçirmek. Ve özellikle de anlaşmazlığın değişik tarafları arasında başlatılan barış görüşmelerini sekteye uğratmak.

Sahel Kuşağı: İstihbarat örgütleri acil durum uyarısı veriyorlar     

Tiguentourine gaz tesislerine yönelik olarak gerçekleştirilen saldırıdan bir yıl sonra, aralarında Cezayir’in de bulunduğu Sahel ülkeleri güvenlik ve istihbarat örgütleri, Muhtar Belmuhtar ve Moritanyalı Ahmet Uld Amer’in Targui’sinin Batı Afrika’da Cihat için Birlik Hareketi (MUJAO) fraksiyonlarının bir araya gelerek oluşturdukları El-murabitun (murabıtlar) hareketine üye 20 feda komandosunun (ya da egemen güçlerin deyimiyle intihar eylemcisinin) varlığından hareketle bir teyakkuz notu yayınladı.     

Yayınlanan listede, aralarında AQMI’nin Sahra Emirliği eski üyesi Ömer Selluni’nin bulunduğu dokuz tane Malili, kod adı Ebu Anis Nesim Şalgam, kod adı Abdullah Ebu Muhammed Celal Drini’nin bulunduğu dört Moritanyalı, iki Tunuslu, bir Mısırlı, bir Nijeryalı ve üç Cezayirli yer alıyor. Cezayirlilerin başında Abdüsselam Tarmun’un İslami Adalet İçin Sahra’nın Evlatları Hareketi eski üyesi Bikchi Djeloul bulunuyor. İstihbarat örgütleri onun günümüzde Murabitun saflarında mücadele verdiğinden eminler. İkinci Cezayirlinin adı Azeddine Sekat. Üçüncüsü ise Biskra’lı Abdülmecit Bouaaroua. Cezayir’de yakalanan ‘teröristlerin’ sorgularında ve Cezayir, Mali ve Fransız istihbaratlarının Mali’nin kuzeyinden topladığı bilgilere göre İslamcı gruplar dört Sahel ülkesinde, Mali, Nijer, Moritanya ve Cezayir’de büyük bir saldırı gerçekleştirme hazırlığı içerisindeler. Bu feda komandolarından oluşan grup, diğer adıyla “Şehitler grubu” bu saldırıya “Abdurrahman El Nigiri (Tiguentourine saldırısında öldürülen) ve Ebu Zeyd (Serval operasyonu sırasında Fransızlar tarafından öldürülen) şehitlerinin intikam eylemi” olarak adlandırmaktadırlar. Saldırı Fransız çıkarlarını ve Cezayir, Mali ve Moritanya’daki müttefiklerini hedeflemektedir.

Fransa “terörizme karşı” iki harekat yürütüyor

Fransız Savunma Bakanı Jean-Yves Le Drian, geçenlerde Mali’deki Fransız kuvvetlerinin Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan gece ülkenin kuzeyinde “terörizme karşı” iki harekat düzenlediğini duyurdu. Bakan aynı zamanda “her şeyin bitmediğini, Afrika’nın bu bölümünde terör riskinin hala önemini koruduğunu” belirtti (bu gerekçe olmaksızın Batılı güçlerin bitmek bilmeyen çıkarlarını korumak için yerel halklar üzerinde terör estirdikleri askeri güçlerini kullanmaları zorlaşır zaten –Osman’ın notu). İki bölgede, kuzey-batıdaki Tumbuktu çevesinde ve kuzey-doğu uçta yer alan Kidal bölgesinde İfoga’ların Adrar’ında yeniden toparlanma çabası içerisinde olan gruplar hedefleyen müdahaleler söz konusu. Bakan bey, genel olarak Mali’nin kuzeyini işgal eden silahlı gruplara karşı gerçekleştirilen Serval Harekatı’nın bilançosunun “oldukça olumlu” olduğunun altını çizdi. Bamako’daki yetkililerden aldığımız bilgiye göre “gerekli teçhizatlarla donanmış yüze yakın Fransız askeri, karayoluyla Tumbuktu’nun kuzeyine doğru yönelerek kentten ayrıldı”. Mali’deki BM görev gücü MINUSMA’da görevli bir askeri kaynağın bildirdiğine göre,  müttefikler geniş “hava ve yer kabiliyetine sahip”. Kentlerin geri alınışından beri yürütülen en geniş askeri operasyon olmasa da gerçekleştirilen hareket kapsam olarak “terörist grupların yeniden oluşumunu engelleyecek boyutta” sayılabilir.

Yoğun yer, uydu ve hava istihbaratı desteğiyle aralıksız sürdürülen askeri harekatlara karşın, Ebu Zeyd’in yolundan giden MUJAO savaşçıları ve Balmokhtar katibası, büyük bir kısmı Libya’dan gelen askeri malzemelerin desteğinde yeniden toparlanma çabası içerisindeler.

(El Watan Gazetesinde 24.01.2014 tarihinde yayınlanan AFP mahreçli haberden derlenmiştir)