Skip to main content

Federeler Duvarı Önünde

 Mayıs 1871’de, Paris’in yedi tepesinden biri olan Père-Lachaise mezarlığı toplarıyla mezarlığın tam ortasındaki tepeye geri çekilen iki yüz Federe’nin geri üssüne dönüşür. Versaylıların saldırısı sonucunda hayatta kalanlar ve Mazas Hapishanesi tutsakları, kuşatıldıkları mezarlığın doğu duvarında kurşuna dizilirler ve komşu mahallelerde öldürülen diğer binlerce Federeyle birlikte açılan büyük toplu mezara gömülürler.

1871 Toussaint’inden (1 Kasım) beri, işçi hareketi kırımdan geçirildiği için, toplu mezara başlangıçta sadece birkaç isimsiz el çiçek bırakabiliyordu. Ardından, 1876’da Komün önderlerinden Gustave Flourens’inkinde olduğu gibi bazı mezarlarda siyasi toplantılar gerçekleştirilmeye başlansa da henüz duvar yakınında bir anma yapılmıyordu.

Federeler Duvarı önündeki ilk gösteri 23 Mayıs 1880 tarihinde gerçekleştirildi. L’Egalité de Guesde  gibi sosyalist gazetelerin çağrısıyla Bastille’den itibaren « Mayıs 1871’de kurşunlanan 24 000 kişiye eşitlik » ve « Narbonne Kardeşlik Meclisi » yazılı iki çelengin ardında büyük bir kortej oluşturuluyordu. Polis saldırır, çelenkleri parçalar ve göstericilerle toplu mezarın arasına dizilirler. Göstericiler polislerin başlarının üstünden ellerindeki kırmızı çiçekleri atarlar. Radikal basın da dahil olmak üzere burjuva basını gösteriyi önemsemez ve kınar. Ama 11 Temmuz 1880 tarihinde Komün tutsakları için genel af ilan edilir.

1882’den itibaren toplu mezar kenarında gösteri ve konuşma yapılmasına ve ertesi yıl ise duvara bayrak ve çiçek demetlerinin asılmasına izin verilmeye başlanır. Eski Komün savaşçıları tarafından düzenlenen gösterilerde kortej düzenlenmesi bir gelenek halini alır. Bayrak yerde kalmamış ve Komün ruhu yok olmamıştır!

Bu durum, Lépine’nin Emniyet Müdürü olmasıyla birlikte gittikçe artacak olan çatışmaların yaşanmasına engel olamamıştır. Emniyet Müdürü 1895’ten itibaren mezarlığa sadece iki adet iki yüz kişilik grubun girmesine izin vermiş ve duvar önünde konuşma yapılmasını, şarkı söylenmesini ve slogan atılmasını yasaklamıştır. Bu yasak duvar çevresinde ciddi çatışmaların yaşanmasına yol açmıştır. Bu önlemlerin sertliği katılımcıların sayısını azaltır. Birçok insan lanet ederek bu kabul edilemez önlemlere boyun eğer. Ta ki 1905 yılında bölünmüş sosyalistler Komünü anmak için bir araya gelinceye ve birleşmeleri sonucunda da Jaurès 1907’de « ölenlerin düşüncesine gerçekten sahip çıkma » çağrısı yapıncaya dek.

1908’de Anıt Komitesi hayata geçirilir ve ulusal ve yerel planda daha yeni zafer kazanan radikal Cumhuriyet nezdinde etkili olur. Komite sahip olduğu 1400 Frangı Montparnasse ve Père-Lachaise mezarlıklarında yer alan iki anıta harcar.

1908 Mayıs’ında « Komün’de yaşamını yitirenlere, 21-28 Mayıs 1871 » [2]yazılı mermer levhanın ve Eugène Pottier’ye adanan 95nci bölümde bayrak açma ve söylev yapma hakkı tanınan ve hatta duvar önünde bir tribünün de bulunduğu anıtın açılışı yapılır. Bu açılışa on bin kişi katılır.

Bu anma toplantıları, başta 1908’den itibaren bir araya gelen sosyalistlerin SFIO’sunu ve Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ise Komünist Parti olmak üzere ilgili tüm siyasi partileri ilgilendirir. Kortej gittikçe daha düzenli bir hal alır, otuz bin göstericinin katıldığı ve olaysız sona eren 27 Mayıs 1910 anmasında olduğu gibi.

1913’te anma yapmak yasaklanır: Sosyalist Parti bu arada bir gövde gösterisi yapmak ister ve Pré-Saint-Gérvais’de 150 000 kişinin katıldığı bir büyük miting örgütler. Jaurès burada çok çarpıcı bir konuşma yapar. Yapılan konuşmaların başlangıcında Federeler anısı saygıyla anılır ve Duvarın dibine Sosyalist Parti yönetimi tarafından çelenk bırakılır. Birinci Dünya Savaşı sırasında anma törenleri her şeye rağmen sürdürülür ve Duvara çiçek demetleri bırakılır.

1936 yılı özellikle dikkat çekicidir. Kortej Halk Cephesinin seçimlerde kazandığı zaferden sonra çok kalabalıktır. Resmi sembol « 1871-1936 » dır. Nation’dan mezarlığa kadar dokuz saat boyunca 600 000 kişi yürüyecektir. Kortejde Léon Blum da vardır. Gerçekleştirilen ilk işgalli grevlerin zaferle sonuçlandığı burada halka duyurulur. Grevdeki işçiler Duvar önünde bir araya gelirler ve yürüttükleri mücadeleye ilişkin bilgileri paylaşırlar. Yapılan bu muhteşem Komün anması genel greve gidişi hızlandırır.

İkinci Dünya Savaşı sırasında, Direnişin ilk gösterilerinden biri Père-Lachaise’i çiçeklerle süslemektir. Savaş sonrasında 1945 ve 1946’da Duvar önünde gerçekleştirilen gösteriler geniş katılımlıdır; kurşuna dizilen direnişçiler 1871’de ölenlerin anısını canlı tutar.

Romanının son bölümünde, Hélène Parmelin 1945 yılındaki korteji tasvir ediyor. Kurtuluş sonrasında gerçekleştirilen bu ilk yürüyüş sırasında hissedilenleri burada daha iyi anlayabiliyoruz. Mezarlık ve çevre sokaklarda Direnişçi ve Komünarların resimleri yan yana taşınıyordu. Göstericilerin aralarında yeni dönen sürgünler de vardır: « Faşist savaşın sürgünleri Federelerin Duvarına doğru ilerliyordu; Mauthausen, Buchenwald, Auschwitz Komün şehitleri, Thiers kamplarında açlıktan ölenler, Père-Lachaise’de katledilenler buluşuyordu.»

[1] Hélène Parmelin, La Montée Au Mur, Les Editeurs Français Réunis, 1950, 1951 Fénéon Ödülü.

1968 olayları, kendi tarzıyla Komünün anısını yeniden canlandırıyordu. Mayıs 68’te Père-Lachaise kapalı iken, « Les Amis de la Commune » (Komün Dostları) grevdeki CGT personeliyle uzlaşırlar. Böylece, Nazi işgali altındayken dahi çiçeklerle süslenen Federelerin Duvarı Mayıs 68’de de çiçeklerle süslenecektir. Mezarlık personeli, Dernek Başkanı Jacques Duclos ve Genel Sekreter Emmanuel Fleury’yi mezarlığa gizlice sokarlar.

60’lı yılların başından itibaren, « Association des Amis de la Commune de Paris - 1871» (Paris Komün Dostları Derneği – 1871) üyelerini kortejin en başındaki kitleye katılmaya çağırıyor. 70’li yıllarda, coşkusu hiç azalmayan gösterilerin örgütlenmesine yeniden başlar; tüm sol partiler davet edilir.

Federeler Duvarı önünde gerçekleştirilen anma hala ortak ideallerin ve aynı harekete geçme iradesinin buluşturduğu, Komünarlar tarafından açılan yoldaki varlığının bilincinde olan çok farklı bir kitleyi bir araya getirmeye başaran benzersiz bir olaydır.

Michèle CAMUS

(http://www.commune1871.org sitesinde 5 Nisan 2012 tarihinde Michèle CAMUS imzasıyla yayınlanan Fransızca yazıdan Türkçeleştirilmiştir http://www.commune1871.org/?Les-Montees-au-Mur )


[2] Hélène Parmelin, La Montée Au Mur, Les Editeurs Français Réunis, 1950, 1951 Fénéon Ödülü.