Skip to main content

Ali Aarass

Résultat de recherche d'images pour "ali aarass" AÇLIK GREVİNİN 45NCİ GÜNÜNDE ALİ AARASS ADALET MÜCADELESİNİ SÜRDÜRÜYOR

Ali Aarass’ın avukatı Christophe Marchand Fas kökenli Belçika vatandaşının yaşadığı adaletsizliği anlatıyor

Ali Aarass kimdir?

Ali çocuk yaşlarında İspanya’dan, Fas toprakları içerisinde İspanya’nın Kuzey Afrika’daki toprağı özerk il statüsündeki Melilla’dan Belçika’ya geldi ve hayatı boyunca Belçika’da kaldı; 25 yıl boyunca çalıştı, askerliğini yaptı, sonuç olarak Belçika toplumunun bir parçası oldu. Ardından bir gün, Ali hala Melilla’da yaşamaya devam eden Babasını görmek üzere geri dönmeye karar verir ve burada kalır. Yani İspanyol topraklarına yaşayan bir Belçika-Fas vatandaşı olur.

 

Burada mı tutuklandı?

Evet, Yargıç Baltazar Garzon tarafından çıkarılan bir gıyabi tutuklama kararına istinaden İspanya’da yakalandı. Buna rağmen İspanya’nın yürüttüğü birkaç ay süren adli soruşturma sonucunda Fas bir iade talebinde bulundu.

Peki Ali Aarass neyle suçlanıyordu?

Ali Aarass Fas’ta “Belçika’dan Fas’a aracının yakıt deposunda silah taşıyan bir terörist örgüt mensubu” sıfatıyla aranıyordu. Bu “silahlar Cezayir’de bulunan cihatçılara ait bir eğitim kampına götürülüyordu”. Yapılan suçlama bu şekilde. İki ifadeye dayanıyor. Birinci ifade Beliraj adlı bir şahsa ait. Bu ifade, otuz gün süren ağır işkence sonucunda, şahsın Belçika’da kaldığı süre içerisinde tanıdığı ve aralarında Ali Aarass’ın da bulunduğu birçok kişiye yönelik olarak işkence altında alınan tamamen uydurma suçlamalardan oluşmaktadır.

Diğer suçlama ise, Belçika’da oturma izni olmadan kalan, daha sonra bu ülkede  yakalanan ve terörizm gerekçesiyle Fas’a iade edilen, aynı şekilde yine burada işkence gören Benitou isimli bir başka kişiden gelmektedir. Onun da Ali Aarass’ı suçlayan ifadesi işkence altında alınmıştır. İşte kendisine yönelik temel suçlamalar bunlardır.

Bütün bunlar iade talebinde bulunmak için yeterli midir?

Beliraj’ın bundan yaklaşık olarak beş yıl kadar önce verdiği ifadelerde, bu grup içerisinden ikisinin şahsen savunmasını da üstlendiğim, on beşe yakın başka insanı da suçladığını belirtmemde yarar var. Ve bu kişiler için de Fas Belçika’dan iade talebinde bulundu. Belçika, Beliraj ülkesinde adil yargılanmadığı gerekçesiyle bu kişilerin tümünün iadesini reddetti. Bütün bunları wikileaks skandalı kapsamında Amerikalı diplomatik yetkililerin Washington’a gönderdikleri ve Beliraj’ın ifadesi işkence altında alındığından ve halen bu adamın adil yargılanmadığı, davanın tamamen siyasal olduğu hususunda herkesin hemfikir olduğu bu davayı “abartılı” olarak niteleyen mesajlarından öğreniyoruz.

Bunlar karşısında İspanyol ve Belçikalı yetkililer nasıl tepki gösterdiler?

Bu yakalama olur olmaz ve Fas’a iadesi tehlikesi ortaya çıktığında hemen Belçikalı yetkilileri teyakkuza geçirdim, onlar da ilk adım olarak işkence riski söz konusu ise İspanyol otoritelerinin iade işlemini gerçekleştirmeyeceğine güvendiklerini beyan ettiler. Bu arada BM İnsan Hakları Komitesinin, işkence görme tehlikesi olduğundan Ali Aarass’ı iade etmemesi için İspanya’yı uyardığını hatırlatmamız gerekir. Ve İspanya bu uluslararası kararı hiçe sayarak onu iade etti.

Belçika vatandaşı olduğu için, Belçikalı yetkililer Ali Aarass’ın durumu konusunda hemen haberdar edildiler. Ama Belçika’nın tavır alışında alışılageldik bir unsur olarak Belçika devleti sadece güvenmekle yetindi. İade etmeyecekleri konusunda İspanya’ya güvendiler ve iade edildi. Fas’a işkence yapmayacakları konusunda güvendiler ve ona işkence yaptılar.

İade sürecinin nasıl geliştiğini anlatabilir misiniz?

Önce yargı kararı olmadan kaçırıldı. Fas topraklarına giriş yaptığında kaçırıldı ve on gün kaybedildi, ki bu süre ağır işkence gördüğü döneme karşılık geliyor… Burada sözünü ettiğimiz işkence raporlara dayanıyor, özellikle de BM’de işkenceye karşı özel raportör Juan Méndez’in raporuyla belgelenmiştir. Raportör Fas’a giderek onu cezaevinde ziyaret etmiş ve genital bölgede elektrik şoku, falaka, askıya alma, tecavüzden başka anlama gelmeyen şişe işkencesi gibi işkenceler uygulandığını tespit etmiştir.

Peki bugün kendi yurttaşlarından birinin işkence görmesi gerçeği karşısında nasıl tepki gösteriyorlar? Faslı yetkililerle temas içerisindeler mi?

Bugün Belçika, çok eski bir uygulamayı dayanak göstererek Fas’taki bir Belçika vatandaşına konsolosluk desteği sunmayı reddetmektedir. Belçika’nın geleneğinde konsolosluk desteği vermek, yani yurtdışında cezaevinde olan bir tutukluyu ziyaret etmek, girişimlerinde yardımcı olmak yoktur. Ama Belçika’nın bazı özel durumlarda bunu yaptığına da tanık olunmuştu.

Ve burada, Belçika devletini dava ettik ve Brüksel İstinaf Mahkemesi 9 Eylül 2014’te verdiği kararıyla Belçika’yı Fas’taki cezaevinde haftada bir kez Ali Aarass’ı ziyaret etmeye mahkum etmiştir. Böyle olunca Belçika Fas’tan bir ya da iki kez izin istedi ama Fas devleti her seferinde Belçika Konsolosunun cezaevine girmesine izin vermedi. Ama kanımızca, acı çeken, işkence gören ve Fas’ta Rabat yakınlarındaki Salé 2 cezaevinde işkence edilmeye devam edilen kendi vatandaşı olmasına karşın Belçika bu konuda yeterince ısrarlı davranmıyor.

Tutuklandığından beri ailesiyle görüşebildi mi?

On gün sonra, travma geçirmiş, yaralanmış bir halde yeniden ortaya çıktığından itibaren ara sıra ailesiyle görüştürüldü. Ali Aarass Fas’ta tutuklandığından beri ailesiyle çok düzensiz olarak, ancak dönem dönem temas kurabildi. Hiçbir sorun yaşamadığı dönemler oldu: ziyaretçileri kabul edildi ve tüm ailesi İspanya’da ya da Belçika’da yaşıyor olsa da ailesiyle görüşebildi. Fas’ta ailesinden kimse yok ve dolayısıyla da onu ziyaret edebilmeleri için uzun bir yolculuk yapmaları gerekiyor.

Savunması anlamında son yıllarda ne mücadeleler verildi?

Size gerçekleştirilen hukuksal girişimlerden söz edebilirim. Devletlere karşı üç mahkumiyet kararı elde ettik. Belçika devletine karşı Belçika mahkemelerinde bir mahkumiyet. 27 Mayıs 2014 tarihli kararla BM İşkenceyi Önleme Komitesi nezdinde, Ali Aarass’ı cellatlarına ve adil olmayan bir mahkemeye gönderdiği için İspanya’ya karşı bir mahkumiyet.  

Bu yine aynı şekilde İspanya’nın mahkum edilmesinin gerekçelerinden de biridir. Dolayısıyla ortada Ali Aarass’ın tümüyle adil olmayan bir şekilde mahkum edildiği varsayımını kabul eden üç yargı organı vardır. Örneğin 27 Mayıs 2014’ten beri İşkenceyi Önleme Komitesi, Fas’tan dosyanın yeniden ele alınması, soruşturmanın yeniden açılmasını istemektedir ki bu talep, uluslararası bir yargı kurumunun kararlarına direnen Faslı yetkililer tarafından henüz yerine getirilmemiştir.  

Başlattığı açlık greviyle ilgili olarak son durumu hakkında bize bilgi verebilir misiniz?

Yakın zamana kadar bu konuda bilgi alamıyorduk ama ailesi bugün kendisiyle acilen görüşmeye gitti, çünkü bugün açlık grevinin 45nci gününde ve sağlık durumu belirgin bir şekilde kötüleşiyor.

Avukatı olarak siz Ali’yle en son ne zaman görüşebildiniz?

Belçikalı bir avukat olarak, Avukat İdrissi gibi Faslı avukatlarla işbirliği içerisindeyim. Avukat İdrissi dün Ali Aarass ile görüşebildi, onu çok zayıflamış ve kendini ifade edemeyecek durumda buldu. Bundan bir hafta önce alabildiğimiz son haberler, çok çok zayıfladığı ve ancak tekerlekli sandalye ile hareket edebildiği yönündeydi… Kendisine açlık grevine son vermesi gerektiğini söyledik. Ve Ali Aarass haklarının tanınması için açlık grevini sürdürmeye karar verdi.

Onun verdiği, bizim verdiğimiz hep aynı mücadele oldu. Onun için açtığımız tüm davaların ki bunların sayısı dörttür, hepsini kazandık. Adaletsiz bir şekilde terörizm suçlamalarıyla açılan Fas’taki dava dışında tabi ki. Ama Ali Aarass teslim olmuyor ve Faslı adli yetkililerin konuyu yeniden ele alacaklarını umuyoruz çünkü bu dosya henüz kapanmadı zira 2012’de mahkum oldu, normal şartlarda karar tarihini izleyen altı ay içerisinde ele alınması gereken temyize gittik ve temyiz duruşması hala yapılamadı. Üç yıldır bekliyoruz ve artık Fas İstinaf Mahkemesinin kararı bozacağını umuyoruz.

Yakın zamanda Ali Aarass’ın savunmasına yönelik yeni girişimler planlanıyor mu?

Ali Aarass’ın savunması çok karmaşık çünkü bu işe bulaşmış birçok ülke var dolayısıyla da eşgüdümlü bir savunma yapmak çok zorlaşıyor. Öngörülen yeni hukuksal girişimlerden ilki dün Çarşamba günü gerçekleşti: Açlık grevi nedeniyle çok zayıf düşmüş olmasına karşın geçen hafta bir kez daha dövüldüğü ve cezaevinde şiddete maruz kaldığı için kötü muameleye karşı bir şikayet dilekçesi verildi. İkincisi, hemen serbest bırakılması için tahliye talebinde bulunduk. Gerçekten de İstinaf Mahkemesinin dosyayı ele alması için bu kadar uzun süre beklemek zorunda olması normal bir şey değil.

Ve bir hukuk devleti olan Fas, benzer durumların üstesinden gelebilmek için hukuksal imkanlar öngörüyor ve temyiz süreci çok uzun sürdüğünde tahliye talebinde bulunulabileceğini öngörmektedir. Adli açıdan iki süreç başlattık ve bu dosyadaki atalet için uluslararası kurumlarda bir üçüncüsünü de başlatmak niyetindeyiz. Ali Aarass’a destek gruplarıyla bağlantılı diğer eylemler için Ali Aarass’a destek komitesine (http://www.freeali.eu/) danışmanızda yarar var.  

İlginize teşekkür ederim, Ali Aarass’ı desteklediğiniz için teşekkür ederim, buna ihtiyacı var!    

(Investig’Action www.michelcollon.info sitesinde Alex Anfruns ve Christophe Marchand imzalarıyla 9 Ekim 2015 tarihinde yayınlanan Fransızca yazıdan Türkçeleştirilmiştir).