Transdinyester
ABD, 1992 yılında Transdinyester’i askeri olarak ezmeyi denedi
Transdinyester, Sovyetler Birliğinin başlangıç yıllarında, Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti bünyesinde bir özerk cumhuriyet (RASSM) statüsündeydi. Ancak Fransa ve İngiltere’nin Çekoslovakya’yı IIIncü Reich’e terk ettikleri Münih müzakereleri sonucunda, tecrit edilen SSCB, Nazi yayılmacılığının ve Batı-Avrupalıların korkaklığının bir sonraki kurbanı olmamak için Almanya ile bir anlaşmaya varma girişiminde bulunur. Bu arada, sadece Moskova’yı kurtarmakla yetinmek niyetinde olmayan, Dışişleri Bakanları Joachim Von Ribbentrop ve Viatcheslav Molotov tarafından 23 Ağustos 1939’da imzalanan anlaşma, bütün Orta Avrupa’nın bölünmesini öngörüyordu. Bu etki alanı oyununun sonuçlarından biri, Romanya topraklarının bir bölümünün SSCB tarafından ilhakı, daha önce adını andığımız Özerk Cumhuriyete (RASSM) idari olarak bağlanması ve böylece aynı zamanda hem Rumence ve hem de Rusça konuşulan yeni Moldova Sovyet Sosyalist Cumhuriyetinin kurulması oldu.
Elli yıl sonra, Ribbentrop-Molotov arasındaki anlaşmanın kurbanı olan halklar, Sovyetler Birliğinin çöküşüyle birlikte yeniden özgürlüklerine kavuşurlar. Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’un karşı çıkmasına rağmen, Baltık ülkeleri ve Transdinyester 1990 yılında tek taraflı olarak bağımsızlıklarını ilan etmeyi denediler. Moskova, Baltık ülkelerine düzeni sağlamak üzere kısa bir süre sonra özel birliklerini gönderirken, küçük Transdinyester’i ciddiye almadı ve buraya müdahalede bulunmadı. Kişinev (Moldova’nın başkenti – ç.n.) ondan daha da kaygılı değildir: SSCB’nin dağılması sürecinde, Moldova, aynı dili konuştuğu Romanya ile olan ortak geleceğini düşünmektedir ve dolayısıyla da kısa vadede Rusça konuşulan Transdinyester ile ayrılığı kabul etmektedir.
19 Ağustos 1990’da Moskova’da, Sovyet düşüne nostaljik bir şekilde bağlı olan bir grup general SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’u devirir ama Rusya Başkanı Boris Yeltsin’in muhalefetiyle karşılaşır. Askeri darbe üç gün içerisinde başarısızlığa uğrar. Büyük bir karmaşa içerisinde, Estonya ve Litvanya SSCB’den nihai olarak ayrılırlar. Belorusya ve Moldova 25 Ağustos’ta ve Transdinyester (ikinci kez olmak üzere) 1 Eylül’de, ardından da iki ay boyunca birer birer diğer tüm Sovyet cumhuriyetleri onları izler.
Bağımsızlık bildirisinde, eski Sovyet Cumhuriyeti Moldova, daha önce yararlandığı Transdinyester’in güç kullanımı yoluyla birliğe katılması da dahil olmak üzere, Ribbentrop-Molotov anlaşmasının tüm siyasal ve hukuksal sonuçlarını geçersiz ve yok hükmünde saydıklarını açıklar[1]. Ancak her türlü siyasi denetimin dışında kalan Moldova gizli servisleri, Transdinyesterli lider İgor Smirnov’u Ukrayna topraklarında kaçırarak, Transdinyester ile gerçekleşmekte olan önlemez ayrılığı engellemeye çalışırlar [2]. Tiraspol kararından vazgeçmez ve yukarıda da gördüğümüz gibi, çok gecikmeden bağımsızlığını ilan eder. Üstelik yeni kurulan Devlet, Başkanının hemen serbest bırakılmaması halinde yeni Moldova Devletine temin ettiği gaz ve elektriği keseceğini açıklar[3]. Sonuç olarak, Moldova ve Transdinyesterliler bağımsızlıklarını referandumla halklarına onaylatırlar ve yeni idarecilerini seçerler. Moldova İçişleri Bakanlığına bağlı özel birliklerle Transdinyester’in Ulusal Muhafızları arasında ölümle sonuçlanan küçük çatışmalar yaşanır. Moldovalılar sınırı doğuya doğru kaydırmakta başarısız olmanın yanı sıra, Dinyester’in batı yakasında yer alan Rusça konuşulan Bendery kenti de Tiraspol’a katılır. Ateşkes ilan edilir.
SSCB’nin dağılması karşısında zevkten dört köşe olan ABD, yeni doğan devletleri kendi kucağına alabilmek için harekete geçer. Moldovalıların aklı fikri Batılı yaşam düzeyinde iken, Transdinyesterliler Gorbaçov’un terk ettiği düşü gerçekleştirdikleri iddiasındadırlar: girişim özgürlüğünü ve demokrasiyi (Perestroyka) ve aynı zamanda medyalar üzerinde şeffaflık ilkelerini (Glasnost) uygulayarak sosyalizmin kazanımlarını korumak. Bu durum, Yugoslavya’yı dinamitlemekle meşgul olan ve artık sosyalizme karşı ebedi bir zafer kazanma umudunda olan Sam Amca için kabul edilemez bir durumdur. O andan itibaren Washington, Kişiney’i ,Tiraspol’e karşı kullanma konusuna yoğunlaşacaktır. İgor Smirnov’un Moldova gizli servisleri tarafından kaçırılması ve daha da önemlisi bundan sonra gelişen olaylar da bu bağlamda değerlendirilmelidir.
28 Şubat 1992’de, ABD, büyük zafer edalarıyla aralarında Moldova’nın da bulunduğu sekiz yeni Devletin BM’e girmesini sağlar. Ama Sovyetler sonrası Transdinyester bunların arasında yoktur. Böyle olunca da, Transdinyester uluslararası tanınma bekleyişi içerisinde olan yeni bir Devlet statüsünden, Moldova içerisindeki bir ayrılıkçı bölge statüsüne geçer. Uluslararası hukuk açısından, Transdinyester’e yönelik bir askeri fethi, ayrılıkçılara karşı kamu düzeninin sağlanması amacıyla düzenlenen basit bir harekat gibi göstermek mümkün olabilecektir.
Dışişleri Bakanı III. James Baker’in kısa ziyareti sonrasında, Washington savaş düzeneğini kurar. Operasyonlar, Bükreş’ten itibaren, Polonya’da Solidarnosc’u kullanarak harikalar yaratan, Büyükelçi R.Davis Jr. tarafından yönetilecektir. CİA’nin istasyon şefi Harold James Nicholson olacaktır [4]. Kişiney’de bir diplomatik temsilcilik açılır ve başına Albay Howard Steers getirilir.
ABD askeri danışmanları artık Moldova gücünün bir parçasıdırlar. Bağımsızlığını yeni kazanan Kişiney, daha henüz bir orduya sahip olmadığı için, Washington Bükreş’in bazı Rumen subaylarını burada görevlendirmesini ve ödünç olarak tanklar vermesini sağlar. Ve safları daha da güçlendirmek için, hapishanelerdeki mahkumlardan yararlanılır. Çatışmalara katılmayı kabul eden adli suçlular affedileceklerdir. Kendilerine ücret ödenmeyecektir ancak savaş ganimeti alabileceklerdir. Hatta öldürdükleri Transdinyesterlilerin evlerine el koyabileceklerdir [5].
Tiraspol’de, durumun tersine döndüğü hızlı bir şekilde anlaşılır. Rusların 14ncü Ordusundan 8 000 askerin kışlalarının burada olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, bu askerlerin aileleri Transdinyester halkının yarısını oluşturuyordu. İçinden geldiği sendikal yapılardan güç alan İgor Smirnov, önceden bir halk savunmasını örgütler. Ayrıca, efsanevi kazaklar « kendiliklerinden » ona katılır. Bazı gönüllüler, halkı askeri yönden eğitmek üzere Tiraspol saflarına katılır [6]. Geriye silah bulmak kalmıştır. Ve Rusların 14ncü Ordusunun cephaneliğinde bu silahlardan fazlasıyla bulunmaktadır. Bu arada, eski Sovyet bölgelerinde aynı zamanda ortaya çıkan birçok başka çatışmayla zaten meşgul olan Rus genelkurmayı, bu konuda tarafsız kalacağını açıklar [7]. 15 Mart günü, kalabalık bir halk topluluğu kışlanın cephaneliğini kuşatır ve kendilerine silah verilmesini ister. Uzun süren pazarlıklardan sonra subaylar cephaneliği korumaktan vazgeçerler. Halk burada bulanan 1000 adet kaleşnikof makineli tüfek, 1,5 milyon mermi ve 1 300 el bombasına el koyar ve bunları kazaklara teslim eder [8].
Tam da zamanında. Olağanüstü hal ilan eden Kişiney, Bendery’yi geri almaya hazırlanır. İgor Smirnov, Bağımsız Devletler Topluluğuna (BDT) gözlemci göndermesi ve ateşkese uyulmasını sağlaması için çağrıda bulunur ama Boris Yeltsin bu işe bulaşmaktan kaçınır [9]. Bununla birlikte Bendery’de Rus 14ncü Ordusuna bağlı bir birliğin kışlası bulunmaktadır. Bu birlik, komutanların emirleri ne olursa olsun, Moldova’nın olası bir saldırısı karşısında tepkisiz kalmayacağını duyurur. Pazarlıklar yapılır. Rus Devlet Başkanı Yardımcısı, Albay Aleksandr Rutskoy arabuculuk yapmak üzere bölgeye gider, ancak ABD’yi arkasına alan Moldovalılar bunların telefon çağrılarını yanıtsız bırakır ve onlarla görüşmeyi reddeder. Çok da haksız değildirler çünkü Rutskoy, Bendery’ye gider ve burada Transdinyester lehine ateşli bir konuşma yapar [10]. Ardından ateşli Aleksandr Rutskoy Moskova’ya geri döner ve Duma’yı toplantıya davet etse de, çağrısı yanıtsız kalır [11].
İhtiyatlı bir şekilde geri adım atan Moldovalılar, BDT’ye bağlı askeri gözlemcilerin bölgede görevlendirilmesini kabul eder[12] ve Kazakların seferberliği sona erer [13].
Moldovalılar, Başkan Yardımcısı Rutskoy’un ziyaretine cevaben, her iki Devletin birleşmesi konusunu görüşmek üzere Romanya Cumhurbaşkanı İon İliescu’yı ülkelerinde ağırlarlar. Ancak, bir askeri çatışmanın içine sürüklenmekten korkan İlliescu, güzel sözler sarf etmekle yetinir ve önüne konulan protokolleri imzalamaktan kaçınır [14].
Pazarlıklar sürdürülür ama diplomatların iyi niyeti, başroldekilerin çokluğunu aşmayı başaramaz. Böylece tecrit olan Rutskoy artık Rusya’da ortalıkta görünmez. Bu kez General Albert Makasov [15] ve başka şahsiyetler boşluğu doldurur. Sonunda Boris Yeltsin sorunu kökten çözer: 14ncü Orduya topyekun geri çekilme hazırlığı yapması emrini verir. Kişiney’de, Moldova Cumhurbaşkanı Mircea Snegur ve ABD’li danışmanları, bu gelişmeyi, çok bekledikleri yeşil ışık olarak yorumlarlar. Hazır olan bütün güçlerin (polis, gümrük, ordu) doğrudan emir komutasını ele alırlar ve Parlamentodan « ayrılıkçıları ezmek » için onay isterler ve BM’e başvururlar [16].
Rus 14ncü Ordusunun cephaneliği yeniden bir kadın kalabalığı tarafından kuşatılır. Bu kez, Rus askerlerinin herhangi bir engellemesiyle karşılaşmadan otuza yakın tank halkın eline geçer [17].
Moskova, ABD-Rusya arasında sürdürülen zorlu silahsızlanma pazarlıkları bağlamında bir U dönüşü yapar: birden, çok uzlaşmacı Dışişleri Bakanı Andrey Kozirev « Transdinyester’in bir gün Rusya’ya yeniden katılması olasılığını uzak görmediğini » belirtir [18].
Kişiney’de, Büyük Romanya taraftarları, « İşte valiz, işte gar, işte Rusya! » sloganlarıyla « ayrılıkçılara » karşı gösteriler düzenlerler. 20 Haziran 1992’de, Moldova, Transdinyester’e saldırır. Hedef stratejik bölgeleri ele geçirmek değil ama göçe zorlamak için halka dehşet saçmaktır. Askerler gördükleri her yerde halkın üzerine ateş açarlar. Bendery’nin ana caddeleri cansız bedenlerle kaplıdır [19].
Rus 14ncü Ordusunun tankları işgalciyle savaşmak üzere kışlalarını terk ederler. Aralarından üçü imha edilir [20]. Bunlardan biri bugün trajik günlerin hatırası olarak şehitler anıtı olarak kullanılmaktadır.
Cumhurbaşkanı Mircea Snegur, Kişiney Parlamentosunda yaptığı ve televizyondan naklen yayınlanan konuşmasında « Rusya, Moldova’ya karşı ilan edilmemiş bir savaş başlattı. Dinyester bölgesi Rus 14ncü Ordusunun işgali altındadır » der [21]. Bükreş Hükümeti, Rumen pilotlarını Moldova Hükümeti emrine verdiği yönündeki haberleri yalanlar [22]. Ancak bunu da, çatışmalara ona yakın Rumen savaş uçağının katıldığını belirten Rus 14ncü Ordusu yalanlar [23].
Çatışmaların ilk günleri çok çetin geçer ve –binden fazla sivil kurban olmak üzere- birçok kişi ölür. İyi örgütlenmiş, eğitilmiş ve silahlanmış bir halk direnişinin, sayı ve teçhizat açısından üstün de olsa, umutsuz ve bir paralı asker topluluğu gibi hareket eden bir rakip karşısında galip geleceği kısa sürede anlaşılır.
Çatışmalar üç hafta daha sürse de, savaş daha başlangıcında kaybedilmiştir.
29 Haziran’da, askeri harekatların eşgüdümü için Bendery’de bulunan ABD özel görevlisi Albay Howard Steers, Transdinyesterli keskin nişancıların ateşinden kıl payı kurtulur [24].
Boris Yeltsin, 14ncü Ordunun denetimini yeniden almaya karar verir. 30 Haziran’da, bütün birimlerin emir komutasını ele alması ve Rusya’yı çatışmanın dışında tutması için General Aleksandr Lebed’i ordunun komutanlığına atar. Beklendiği üzere bu geri adım hamlesi, kimseyi şaşırtmayan cengaver açıklamalar eşliğinde gerçekleştirilir [25]. Bu devreden çıkma hamlesini desteklemek için, Rus « yurtseverleri », Kazakları Tiraspol’e geri gönderirler [26]. Öte yandan Washington, başarısız serüvenin bir çeşit tazminatı olarak Moldovalılara « en çok kayırılan ülke kuralını » uygular.
3 Temmuz’da Boris Yeltsin ve Mircea Snegur, Moskova’da bir ateşkes anlaşması imzalarlar. O günden beri Transdinyester (Dinyester Nehrinin doğu yakasıyla sınırlı olmadığını ve Bendery kentini de içerdiğini vurgulamak için yeniden Pridnestrovya olarak adlandırılan) Rus 14ncü Ordusunun son askerlerinin koruması altında barış içerisinde yaşamaktadır. Bir buçuk milyon nüfuslu küçücük ülke, hala NATO’ya ve AB’ye yanaşmayı reddetmekte ve buna misilleme olarak da uluslararası alanda tanınmamaktadır.
ABD-Rumen-Moldova güçlerini geri püskürtmesinin üzerinden kırk ay geçtikten sonra, Pridnestrovyalılar Rus dostlarına karşı minnettarlıklarını kanıtlamayı bildiler. Eylül 1993’te, Washington destekli Boris Yeltsin güç kullanarak iktidarını yaygınlaştırmayı denediğinde ve Parlamentoyu yasadışı bir şekilde feshettiğinde, Rus milletvekilleri isyan ederler, onu görevden alırlar ve yerine Başkan Yardımcısı Aleksandr Rutskoy’u geçirirler. Parlamenterler, General Albert Makasov ile birlikte meclis salonuna sığınırlarken, Pridnestrovyalı gönüllüler onların savunmasını üstlenirler. Ancak Yeltsin Parlamentoyu bombalatır ve saldırı emri verir. Aralarında Rutskoy ve Makasov’un da bulunduğu isyancılar hapse atılır. Dört ay sonra affedileceklerdir.
Thierry Meyssan
(www.voltairenet.org sitesinde 17 Temmuz 2007 tarihinde Thierry Meyssan imzasıyla yayınlanan Fransızca yazıdan Türkçeleştirilmiştir http://www.voltairenet.org/article150085.html )
1] « Declaratia de independenta a Republicii Moldova », Romania libera, 28 Ağustos 1991, sayfa 8.
[2] « Moldovians kidnap Russian rival » The Washington Times, 30 Ağustos 1991.
[3] « Russian-Speaking Area of Moldova Declares Independence », Reuters, 2 Eylül 1991. Enerji alanındaki zorluklar hakkında, bakınız « Au cœur de la Guerre du gaz, la petite République de Transnistrie », yazan Arthur Lepic, Voltaire İletişim Ağı, 3 Temmuz 2007.
[4] Harold James Nicholson iki yıl sonra Rus istihbarat servislerince « döndürülecek », ardından Haziran 1996’da yakalanacak ve 23 yıl hapse mahkum edilecekti.
[5] Tanıklıklar Tiraspol Müzesinde bulunmaktadır.
[6] « Cossacks march out of History into moldovan conflict », Reuters, 8 Mart 1992. « Cossaks assisting rebels who seek split from Moldova » yazan Ken Gluck, The Dallas Morning News, 9 Nisan 1992.
[7] « Soviet army in Moldova takes refuge in neutrality », yazan Vanora benett, Reuters, 10 Mart 1992.
[8] « Russians in Moldova seize CIS arms stock », AFP, 15 Mart 1992.
[9] « Trans-Dnestr leader calls for neutral observers in Moldova », AFP, 30 Mart 1992.
[10] « Rutskoy calls for independent Dnestr », AFP ; « Moldova accuses Russia of interfering in conflict », Reuters, 5 Nisan 1992. « Moldovan president slams Russian support for Dnestr independence », AFP, 7 Nisan 1992.
[11] « Réformateurs elstiniens contre contestataires : premières escarmouches au Congrès des députés » yazan Jan Krauze, Le Monde, 8 Nisan 1992.
[12] « Observers force to be deployed in Trans-Dnestr », AFP, 18 Nisan 1992. « Trêve armée de part et d’autre du Dniestr » yazan Jean-Baptiste Naudet, Le Monde, 20 Mayıs 1992.
[13] « Cossak aides to Moldova separatists return home », AFP, 10 Nisan 1992. « Rebel Moldova leader thanks cossacks « defending democracy », yazan Philippe Naughton, 24 Nisan 1992.
[14] « Moldavie : durant la visite du président roumain, de nouveaux combats ont fait une vingtaine de morts », yazan Jean-Baptiste Naudet, Le Monde, 21 Mayıs 1992.
[15] General Makasov ile röportaj, Sovietskaya Rossiya, 26 Mayıs 1992.
[16] « Moldova calls on Russia to end aid to separatists », yazan Justin Burke, The Christian Science Monitor, 27 Mayıs 1992.
[17] « Dniester fracture a soviet legacy of self-proclaimed republic well-disposed toward Yeltsin’s soldiers » yazan John Gray, Globe and Mail ; « Russian role in Moldova underlined » yazan Chrystia Freeland, Financial Times, 29 Mayıs 1992.
[18] « Moldova rejects Russian claims on Dniestr », AFP, 13 Haziran 1992. « CEI : le conflit du Dniestr " La Russie ignore les réalités et l’Histoire " nous déclare le ministre moldave des affaires étrangères », yazan Jean-Baptiste Naudet, Le Monde, 14 Haziran 1992.
[19] « Moldovan troops press attack on stronghold defended by rogue soldiers », yazan Thomas Grinsberg, Associated Press ;« Hundred fill morgue after fierce moldovan fighting » yazan Dimitri Solovyov, Reuters, 23 Haziran 1992.
[20] « Moldavie : le conflit de Transnistrie. Les combats ont fait des dizaines de morts à Bendery » yazan Jean-Baptiste Naudet, Le Monde, 23 Haziran 1992.
[21] « De nombreux morts et blessés à Bendery », yazan Jean-Baptiste Naudet, Le Monde, 24 Haziran 1992.
[22] « Romania denies military involvment in Moldova, Reuters, 22 Haziran 1992.
[23] « Romanian air force over-flies Moldova conflict zone », AFP, 24 Haziran 1992.
[24] « International Observers Come Under Fire in Moldova », Associated Press, 29 Haziran 1992. « U.N. team ducks shots by snipers in Moldova », Austin American-Statesman ; « U.N. team caught in sniper fire in Moldova », yazan Tom Squitieri, USA Today, 30 Haziran 1992.
[25] « M. Eltsine donne de nouveaux gages à l’armée russe », Le Monde, 1 Temmuz 1992.
[26] « Moldova : fearsome cossack warriors return to the battle front » yazan Chris Stephen, IPS, 1 Temmuz 1992.