L'Oréal'ın gizli tarihi
Marx Dormoy, Victor Basch, Jean Zay, Georges Mandel ve Jean Moulin’in anısına.
3 Şubat 2004 gecesi yayınladığı kısa bir basın açıklamasıyla, kozmetik devi L’Oréal sermayesinin yeniden yapılandırıldığını açıkladı [1]. Gasparal holding aracılığıyla L’Oréal’ın çoğunluk hissesini dolaylı olarak elinde bulunduran Bettencourt ailesi ve Nestlé grubu, bundan böyle doğrudan hissedar olacaklar. Bu el değiştirme, senetlerin muhafazasına ilişkin bir taahhütname eşliğinde gerçekleştirildiği için, Bettencourt ailesi varlık vergisinin (ISF) matrahından %50 oranında bir indirimden de yararlanabilecek. Onların yararına çıkarılan 1 Ağustos 2003 tarihli « ekonomik girişim kanunu » [2] kapsamında getirilen yeni hükümler gereğince bu el değiştirme işlemi için Bettencourt ailesinin masraf ödemesi söz konusu olmayacak.
L’Oréal’ın bugünkü değeri 43,6 milyar Euro olarak hesaplanıyor. Bettencourt’lar bunun 11,99 milyarını; Nestlé ise 11,5 milyarını elinde bulunduruyor ve geriye kalan 20,11 milyar borsada işlem görüyor. L’Oréal’ın kurucusunun mirasçısı Lilliane Bettencourt’un kişisel serveti, 2002 yılında 17,2 milyar Euro olarak hesaplanıyordu. Bu da onu Fransa’nın en zengin kişisi haline getiriyor.
Cumhuriyeti ele geçirmeye yeltenen bir şirket
L’Oréal, Eugène Schueller adlı bir küçük girişimci tarafından 1907 yılında kuruldu. 1928 yılında Monsavon’u, ardından Valentine boyalarını, Dop şampuanlarını, Votre Beauté dergisini satın alır. Yavaşça aşırı sağa yönelen Schueller, « nispi maaşa » ilişkin ekonomik teorileriyle dikkat çeker. Liberal kapitalizmden ve sendikalardan arındırılmış bir toplumda, işçiler üç maaş alacaklardır: bir etkinlik maaşı, çocuk sayıları oranında hesaplanan bir aile maaşı ve bir üretkenlik maaşı.
6 Şubat 1934’te, çok yankı uyandıran bir siyasi mali skandala tepki olarak, Birinci Dünya Savaşı gazi birlikleri Paris’teki Millet Meclisi önünde, Daladier Hükümetinin istifası için gösteri yaparlar. Faşistlerin yönlendirmesiyle gösteri isyana dönüşür ve Albay de la Rocque’u iktidara getirmek için Cumhuriyeti devirmeye kalkışır ama Albay kendisine oynatılmak istenen rolü reddeder.
İzleyen haftalarda, Léon Blum’un bir monarşist tarihçinin cenazesi sonrasında linç edilmesi girişimi gibi başka kalkışmalar da yaşanır ve 18 Haziran’da hükümet Birliklerin feshedildiğini açıklar. Kısa süre içerisinde, çoğu Camelots du Roi örgütünün XVIInci müfrezesi üyesi bir grup faşist militan, monarşist filozof Charles Maurras ile ilişkilerini keserler ve yasadışına geçmeye karar verirler. Ulusal Devrimci Eylem Gizli Örgütü (OSARN)’ı kurarlar. Bu örgüt içerisinde Eugène Deloncle’un çevresinde, Aristide Corre, Jean Filliol, Jacques Corrèze ve daha sonra aralarına katılan Gabriel Jeantet, François Méténier ve Doktor Henri Martin bulunmaktadır.
Albay de La Rocque, « ihanet gruplarının » yani başta İtalya ve Almanya olmak üzere yabancı devletler hesabına çalışan faşistlerin, hareketlerinin içerisine sızma olasılığına karşı birliklerin eski üyelerini uyarır [3]. Ne olursa olsun, OSARN yerel gruplar halinde ve önderlerin dışında, örgütün üyelerinin kapsamı, gerçek hedefleri, sahip olduğu imkan ve destek konusunda hiçbir bilgi sahibi olamayacakları şekilde oldukça sıkı bir hiyerarşik sistem içerisinde yapılanır. Nice’te Joseph Darnant ve François Durand de Grossouvre tarafından yönetilen Glaive Şövalyeleri gibi komploya dahil olan bazı hücreler, ABD’deki Klu Klux Klan’dan esinlenen bir ritüel uygular ve kostüm giyer, ve bu yüzden de Monarşistler OSARN’ı « kukuletalılar » olarak niteler [4].
Eugène Deloncle’un yakın arkadaşı Eugène Schueller, kişisel imkanlarını komplonun hizmetine sunar. Yönetici ekibin birçok toplantısı, L’Oréal’in merkez ofisinde düzenlenir.
Marists Cemaati Rahiplerinin yurdunda (104, rue de Vaugirard, Paris) kalan bir grup genç insan, komplo önderleriyle görüşür ve OSARN’a üye olmaksızın onların bazı eylemlerine katılır. Bunlar arasında Pierre Guillan de Bénouville, Claude Roy, André Bettencourt ve François Mitterrand dikkat çekmektedir.
François’nın kardeşi Robert Mitterrand, Eugène Deloncle’un yeğeniyle evlenir.
Antisemitizm temelinde başarısızlık ve bölünmeler
OSARN , bir buçuk yıl içerisinde, İtalya’daki Benito Mussolini, ardından da Almanya’da Adolf Hitler hükümetleriyle ilişkilerini şekillendirir. Onların adına İspanya’da Fransisco Franco’ya silah gönderir ve Fransa’daki siyasi sığınmacıları ortadan kaldırır. Bunun karşılığında kayda değer bir mali ve lojistik destek elde eder. Örgüt, 15 Kasım 1937’yi 16’sına bağlayan gece başarısızlıkla sonuçlanan bir darbe girişiminde bulunur. Ertesi gün ve izleyen haftalar boyunca, komplo açığa çıkarılır. Tutuklamalar sonrasında tüm ülke topraklarına dağılmış silah depoları bulunur. Buralarda, tümü İtalya ve Almanya’dan gönderilmiş yüzlerce makineli tüfek, binlerce tüfek, üniformadan, binlerce el bombası, yüz binlerce mermi ele geçirilir.
Konseyin Başkanı Edouard Daladier, OSARN’ın üst düzey subaylar ve Genelkurmay içerisinde örgütlendiği ortaya çıkınca soruşturmayı durdurur. Ortada savaş tehdidi varken Fransız Ordusunu parçalamanın mümkün olmadığını düşünmektedir. Ancak yanılmaktadır, çünkü Dünya Savaşı ilan edilmiş ve Fransa teslim olmuştur.
« Fransız Cemaati »
Yahudi ve masonlara ait malların gasp edilmesi amacıyla kurulan gizli örgüttür. Sorumluları arasında Jacques Correze ve Jean Filliol bulunmaktadır.
« Kukuletalıların » yabancı hakimiyetine düşman olan bir bölümü, de Gaulle’e katılsa da, birçoğu faşizmin zaferiyle onur duyar ve işbirlikçiliğe yönelir. Eylül 1940’ta, Eugène Deloncle ve Eugène Schueller, Reich’in Büyükelçisi Otto Abetz’in desteği ve Gestapo Şefi Reinhardt Heydrich’in kişisel onayıyla Devrimci Toplumsal Hareket’i (kısaltması olan MSR’nin Fransızca okunuşu « sev ve hizmet et » anlamı da çıkarılabilir) kurarlar. MSR yönetiminin toplantıları, L’Oréal’ın merkezinde (14, rue Royale, Paris) gerçekleştirilir.
Örgütün programında şunlar yazılıdır : « Nasyonal-sosyalist Almanya ve onun gibi liberal kapitalizmden, Musevilikten, Bolşevizmden ve Masonluktan kurtarılan tüm diğer Avrupa uluslarıyla birlikte yeni Avrupa’yı inşa etmek (…) Fransa ve Fransızları ırksal açıdan yeniden oluşturmak (…)ırkımızı kirletmelerini engellemek üzere Fransa’da kalacak olan Yahudilere kısıtlı bir statü tanımak (…) üretimle birlikte ücretleri de artırarak ürünlerin adil dağıtımını temin eden sosyalist bir ekonomi oluşturmak (…) istiyoruz ».
Bu programın ilk uygulaması olarak, Deloncle, 2 Ekim 1941’i 3’üne bağlayan gece Paris’teki yedi Sinagogu bombayla havaya uçurur.
Bununla bağlantılı olarak, Adolf Eichmann’ı temsilcisi SS Theo Dannecker’in yardımıyla örgüt içerisinde bir örgüt daha kurulur: Amacı « (Fransa)’yı Yahudi ve Masonlardan oluşan ahlaksızlık tohumlarından tümüyle arındırmak » olan Fransız Cemaati. Bu gizli grup, çoğunlukla üyelerinin kişisel çıkarı için Yahudilerin talanını örgütler. Bunlar arasında, daha önce adını andığımız Jacques Corrèze ve « Kukuletalıların » tetikçisi Jean Filliol dikkat çekmektedir.
Paris’li yayıncı « Guillemot et Delamotte »
Genç André Bettencourt’a gelince, PropagandaStaffel’in Fransız patronu olur. Propaganda Bakanı Joseph Goebbels, Wehrmacht ve Gestapo’nun üçlü vesayeti altına alınır. Nazi ya da işbirlikçi olsun bütün Fransız yayınlarını denetleyen kişidir. Kırsaldaki ailelere yönelik olarak yayınlanan, yozlaşmış aydınların « yalan söylemeyen toprağa » zorla geri döndürülerek yeniden eğitimini savunan, La Terre Française adlı açık Nazi yayınını bizzat yönetir. Dergide ziraatçı René Dumont’dan yararlanır. Öte yandan Bettencourt sahip olduğu gazetelerin sütunlarında düzenli olarak Schueller’in yazılarına yer verir.
Bettencourt çözümü
15 Şubat 1941’de, SS’lerin talebi üzerine, Deloncle’un MSR’i, Marcel Déat’nın Ulusal Halkçı Birliği (RNP) ile birleşir. L’Oréal’ın patronu Eugène Schueller, referans alınan bir ekonomik şahsiyet haline gelir. Kitabı, Ekonomi Devrimi, Fransız faşizminin başvuru kitapları arasında yer alır.
15 Haziran 1941’de, Palais de la Mutualité’de örgütünün kongresinde yaptığı konuşmada « kanlı. Elli ya da yüz ünlü şahsiyetin hızlıca kurşuna dizilmesinden ibaret » olmak zorunda olan « aynı zamanda arındırıcı ve ıslah edici hazırlık devrimi » yapılması çağrısında bulunur.
22 Haziran 1941 tarihinde Reich, Sovyetler Birliği’ne saldırır. Deloncle ve Schueller, Doğu cephesinde Bolşeviklerle çarpışmak üzere Fransız Gönüllüleri Lejyonunu (LVF) oluşturma ve bu oluşumu Jacques Corrèze’in yönetimine verme kararı alırlar. Lejyonun tüm üyeleri, Führer’e bağlılık yemini ederler.
Siyasi rakipleri Pierre Laval ve müttefiklerini ve hasımları Marcel Déat’ı ortadan kaldırmak için bu güçlü askeri oluşumdan yararlanmayı denerler. 27 Ağustos 1941’de, LVF’ye bağlı bir birliğin Rus cephesine uğurlanması için düzenlenen bir tören dolayısıyla, Laval ve Déat’nın yaralandığı bir çifte saldırı düzenlerler.
20 Aralık 1941’de, Berlin’de yürütülmekte olan tartışmalardan habersiz olan André Bettencourt, Terre Française’in Noel sayısının başyazısında şunları yazar: « Bir gün, otuz yıl sonra, Yahudiler oyunu kazandıklarını zannedecekler. İsa’ya müdahale etmiş ve onu çarmıha germeyi başarmışlardı. Ellerini ovuşturarak şöyle haykırmışlardı : “kanı bizim ve çocuklarımızın üzerine geri aksın”. Zaten nasıl geri aktığını ve geri akmaya devam ettiğini biliyorsunuz. Ebedi kitabın buyruklarının yerine gelmesi gerekiyor ».
Birkaç gün sonra, Wansee Konferansı sırasında « nihai çözüm » kararı alınır: milyonlarca kişi büyük bir gizlilik içerisinde imha edilecektir.
Fransız Nazi hareketinin içerisinde yaşanan iç çatışmalar sonucunda, Deloncle gözden düşer. Böyle olunca Eugène Schueller, 18 Mart 1942’de, dostuyla yollarını ayırdığını iletmek için acilen Reich’in büyükelçiliğine gider. Görüşme Alman arşivlerinde emanet altında tutulmaktadır.
OSS işe karışıyor
Stalingrad savaşı olayların akışını tersine çevirir. Artık Reich’in yenilmez olmadığı ortaya konulmuştur. André Bettencourt, Vichy’de farklı görevler üstlenen ve ofisini Joseph Darnand’ın savaşçılarının Fransız Lejyonu Gençlik Hareketi sorumlusu Jean Ousset ile paylaşan dostu François Mitterrand’la yakınlaşır. Etkinliği Mitterrand yönetimi tarafından kırk yıl sonra tanınan ama tarihçilerin hala sorguladığı Savaş Esirleri ve Sürgünleri Ulusal Hareketi (MNPGD) içerisinde direnişe geçtikleri söyleniyor.
1942 sonunda Eugène Schueller, André Bettencourt’u L’Oréal patronunun ana hissedarlarından biri haline geldiği Nestlé şirketini « Aryanlaştırmak » için İsviçre’ye gönderilir. Bu yolculuklarında ABD gizli servislerinden (OSS) Allen Dulles ve Max Schoop ile görüşür. 1944 yılında şebekesini finanse etmesi için kendisine o dönemin 2,5 milyon Frangı kadar ödemede bulunurlar. Bu paranın kullanımı konusunda bugün bile hiçbir bilgiye sahip değiliz.
Eugène Deloncle öldürülür. Ancak kukuletalıların cinayetleri hız kesmez, hatta Müttefiklerin Normandiya’ya yaptıkları çıkartmadan sonra bile. 10 Haziran 1944’te, Jean Filliol, Das Reich SS bölüğünü Oradour-sur-Glane’e (Haute-Vienne) sürer ve korkunç koşullar altında burada yaşayan 644 kişi katledilir.
Bunu hak etmişlerdi…
Kurtuluş sırasında, Londra’daki kukuletalılar, Vichy’deki Kukuletalıları kurtarırlar. André Bettencourt’un ve François Mitterrand’ın tanıklıkları sayesinde, Eugène Bettencourt, aslında direnişçi olduğu gerekçesiyle serbest bırakılır. L’Oréal eski dostların sığınağı haline gelir. François Mitterrand, Votre Beauté magazin dergisinin müdürü olur. André Bettencourt yeniden grubun yönetimine geçer. Frankist Katolik tarikatı Opus Dei’nin yardımıyla, Henri Deloncle (Eugène’in kardeşi) İspanya L’Oréal’i Jean Filliol’un yardımıyla geliştirir. Jacques Corrèze’e gelince, ABD L’Oréal’in patronu olur. 1950 yılında, André Bettencourt, Eugène Schueller’in tek kızı olan Liliane ile evlenir.
André Bettencourt’un PropagandaStaffel’i yönetirken kullandığı rue Saint-Dominique’teki ofis Opus Dei’nin konutu haline gelir. Robert Mitterrand, rue Dufrenoy’da Opus Dei’nin Fransa’daki merkezini barındıracak olan binaya taşınır. Bu eser siyasi olarak Jean Ousset tarafından yönetilir.
André Bettencourt parlak bir kariyer sürdürür. 1945 yılında, Terre française’in eski okurlarına yönelik olarak Journal agricole’u çıkartır. Siyasi kariyeri onu birkaç kez Parlamentoya ve Hükümete taşır. Böylece geçmişteki ilişkilerini yeniden ele alır, dostu François Mitterrand tarafından 1948 yılında oluşturulmuş bir görev olan İstihbarattan sorumlu müsteşar olarak (1954-55) her ikisi çağdaş Fransız basınını biçimlendirirler. Her iki adam birbirine çok yakındır, hatta öylesine ki 1986 yılında Mitterrand sosyalist olduğunda ve Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğunda sağın çoğunlukta olduğu bir Meclisle birlikte çalışmak zorundadır, ancak André Bettencourt’u Başbakan olarak seçmekte tereddüt eder. Ama geçmişin hayaletlerinin geri gelişinden korktuğu için bundan kaçınır. Öte yandan bu geçmiş bugün hala mevcuttur.
Thierry Meyssan
Ek Belgeler
20 Aralık 1941 tarihli « La Terre Française » dergisi
André Bettencourt tarafından yönetilen Fransız Nazi yayını
Bu makale yazarın kişisel arşivlerinden, Michel Sitbon tarafından finanse edilen araştırmalardan ve David Frydman tarafından kendisine teslim edilen belgeler temel alınarak yazılmıştır.
[1] Un nouvel accord entre les actionnaires majoritaires de L’Oréal, L’Oréal’in basın açıklaması, 3 Şubat 2004, saat 23.00.
[2] Ekonomik girişim kanunu, Aralık 2002’de Küçük ve Orta Boy İletmelerden sorumlu müşteşar Renaud Dutreil tarafından Parlamentoya sunulmuş ve 1 Ağustos 2003’te 2003-721 sayısıyla onaylanmıştır. Bkz 5 Ağustos 2003 tarihli Resmi Gazete.
[3] Bkz. 21 Kasım 1936 tarihli Le Flambeau.
[4] Bu ismin yaratıcısı Maurice Pujo’dur.
(özgün kaynak www.voltairenet.org sitesinde 3 Mart 2004 tarihinde Thierry Meyssan imzasıyla yayınlanan yazıdan Türkçeleştirilmiştir http://www.voltairenet.org/article12751.html )
)