Skip to main content

Evinizin yakınında bir ABD üssü var mı?

bases us ile ilgili görsel sonucuKörfez Krizi ve Irak’ta IŞİD’e karşı yürütülen savaş Ortadoğu’daki Amerikan askeri varlığını gün yüzüne çıkardı. Konuşlanmış birlikler, malzeme stoklama üsleri, acil müdahale: Amerikan askeri üsleri dünyaya nasıl yayılmış durumdadır?
« Nilüfer yaprakları » stratejisi: Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya’daki potansiyel çatışma bölgelerine yakın Amerikan güçlerinin konuşlanışı –Bush yönetiminden beri giderek artan bir oranda- bu paradigmaya uymaktadır.

Bu stratejinin merkezinde, Pentagon’un askeri varlığını Güneye, Karayip Denizi, Akdeniz, Basra Körfezi, Çin Denizini de içine alan bir « istikrarsızlık hilaline » doğru gözden geçirme ve genişletme iradesi yer almaktadır.

Hedeflenen güçlerin yansıtılmasındaki sürat, esneklik ve etkinliktir. İşin mantığı basittir: her ne koşulda olursa olsun, harekatların yürütülebileceği birçok güvenli yere sahip olmaktır.

Bu « Nilüfer yaprağı » stratejisinin köşe taşı, askeri harekatları yürütebilmek için azami esneklik sunacak şekilde çeşitli türlerdeki üslere ve anlaşmalara sahip olmak için gelişmekte olan birçok ülke ile ikili askeri anlaşma arayışı üzerine kuruludur.

Amerika Birleşik Devletlerinin geniş kapsamlı bir kampanya yürütebilmesi için, hava kuvvetlerinin birçok ülkeye dağılmış on beş ila yirmi üsse gereksinimi vardır.

Bu paradigma, bölgesel askeri faaliyetlere destek olarak harekat yürütmek üzere Amerikan güçleri için geçici tesisler olarak kurulan bağlı tesisleri de içeren, merkez işlevi gören ana harekat üslerini gerektirmektedir.

Üç farklı tesis türü

Bu ağ üç farklı türde tesisten oluşmaktadır: Ana Harekat Üsleri (MOB), İleri Harekat Üsleri (FOS) ve Ortak Güvenlik Tesisleri (CSL).

Ana Harekat Üsleri (MOB) bunların en önemlileridir ve güvenilir müttefik toprakları üzerinde bulunmaktadırlar. Bu üsler sürekli olarak konuşlandırılan güçlere, sağlam ve yaygın altyapılara, kriz zamanlarında Amerikan güçlerinin güvenliğini arttırmak, çok sayıda gücü desteklemek ve daha da çok sayıda birliğe ev sahipliği yapacak imkanlara sahiptirler.

Daha hassas üslere destek vermek için yürütülen harekatlarda buluşma noktası işlevi gören destek üslerinden oluşan bir « aile » oluşturmaktadırlar. Bu türe Ramstein (Almanya), Midenhall (İngiltere), Vicenza (İtalya), el-Udeyd (Katar), Kadena (Okinawa), Cam Humphrys (Güney Kore) Üsleri örnek olarak gösterilebilir.

Güney ülkelerinin Amerikan askeri varlığına yönelik düşmanlığı dikkate alındığında, ABD’nin Avrupa’dan birliklerini çekmesi çok zayıf olasılıktır. Bu bölgede çok sayıdaki gücün donatılmasına ve önceden konuşlandırılmasına yönelik siyasi engeller, Avrupa’daki Amerikan varlığının korunması lehindeki sayısız gerekçelerden birini oluşturmaktadır.

Bunun dışında Avrupa’daki ABD üslerinin muhafazası gerekçelerinden biri de, bunların ev sahibi ülkelerin ötesinde harekat yürüten güçlere yaşamsal bir lojistik destek sağlamalarıdır. Asya-Pasifik bölgesine yeniden yönlenme bu gerçeği değiştirmeyecektir.

Avrupa’daki Amerikan varlığının planları, her biri Ortadoğu’ya ve diğer sıcak noktalara daha hızlı müdahale etmek üzere konuşlandırılan, karada daha hafif ve konuşlandırması kolay yetenekleri, seçkin bir hava ve deniz gücünü, ileri hizmet ve donanımları, özel harekat güçlerinin güçlendirilmesini içermektedir.

Buna Libya’da Kaddafi rejiminin devrilmesi sırasında hep birlikte tanık olduk. Başkan Obama Libya Rehberinin rejimine karşı yaptırımları bir kez kabul ettikten sonra, Avrupa’daki ABD güçleri ve Altıncı Filo bileşenleri Libya kıyılarına yakınlaşarak Akdeniz’de yeniden konuşlandılar. Bir kez askeri müdahale kararı verildiğinde bu güçlerden yararlanıldı.

« Stratejik sıçrama tahtası » olarak Avrupa

Soğuk Savaşın sona ermesinden sonra, Avrupa’da kalan Amerikan birlikleri hiçbir zaman olmadığı kadar etkin oldular. Bu güçler Birinci Körfez Savaşına katılmış, Bosna’ya ve Kosova’ya, « Çöl Fırtınası » harekatı sonrası Irak’a ve 2003’te Afganistan’a ve Liberya’ya v.s. müdahale etmiştir.

Yurtdışındaki üs ve tesisler, bir başka savaş sahnesine doğru yol alırken Amerikan güçleri için yeniden tedarik istasyonları görevi görmüşlerdir.

Avrupa, gelecekteki savaş harekatlarının en olası sahnesi olarak kabul edilmek yerine, Afrika, Ortadoğu ya da Güney-Doğu Asya’ya yönelik seyyar güçler için –İkinci Dünya Savaşı sırasında Brezilya’nın üstlendiği aynı rolü oynamak üzere- planlı olarak bir « stratejik sıçrama tahtası »na dönüştürülmüştür. Avrupa, Körfez’e ve diğer stratejik alanlara uzanan lojistik zincirin parçasıdır.

İleri Harekat Üsleri (FOS) az kullanışlı ve daha az sayıda personel barındıran kısıtlı tesislerdir. Askeri personel burada genelde bir yıl ya da altındaki bir süre için konuşlandırılır.

FOS’lar, harekat güçleriyle rotasyon halinde kullanılmaya yönelik sık sık değişen tesislerdir. İhtiyaca göre genişletilebilecek ve ardından kapasitesi düşürülebilecek yedek üslerdir.

Donanımlar açısından bir stoklama ve yığınak noktalarıdır. Büyüklükleri rotasyon halinde çok sayıda güce ev sahipliği yapma imkanı vermese de, MOB’lar tarafından yürütülen harekatları süratli bir şekilde destekleyebilmek için tasarlanmışlardır. FOS’lar aynı zamanda diğer ortak ülkelerin silahlı kuvvetlerinin ve güvenlik güçlerinin iki ve çok taraflı eğitim yerleridir.

Bu tür tesislere Macaristan, Polonya, Romanya ve Bulgaristan’da rastlamamız mümkündür. Sıcak noktalara daha yakın az sayıdaki personele hizmet için başka yerler de bulunmaktadır. Sembawang Liman Tesisi (Singapur) ya da Soto Cano Hava Üssünü (Honduras) bunlara örnek olarak verebiliriz. Bu tür tesisleri Kırgızistan, Romanya, Filipinler gibi ülkelerde görebiliriz.

Üçüncü üs türü: Önceden konumlandırılmış malzeme tesisleri. Bu tesisler, kriz anında Amerikan güçlerine bölgeye ulaşma imkanı sağlamak için kullanılmaktadır. Yine aynı zamanda Amerikan birliklerine yerel müttefiklerle birlikte tatbikat yapma ve kurtarma ya da barışı koruma harekatları gibi işbirliği faaliyetlerine katılma imkanı tanımaktadırlar.

Ev sahibi ülkeye ödenen karşılık

Ev sahibi ülke ile imzalanan üs anlaşmaları çoğu zaman açıkça « al-ver »e dayanmaktadır. Bu örnek, ABD’nin üsse ev sahipliği yapan ülkeye bir tür telafi önererek yabancı üsleri nasıl güvenlikli hale getirdiğini bize göstermektedir. Bu bir diplomatik destek, ekonomik yardım, silah satışı, teknoloji ya da hatta istihbarat transferi şeklinde olabilir.

Örneğin Afganistan sınırına 160 kilometreden daha yakın mesafede olan Karşı-Hanabad Hava Üssünün kullanılması karşılığında ABD, Özbekistan’a 120 milyon dolar tutarında gözetleme ve askeri malzeme ve başka ekonomik ve güvenlik yardımlar sağladı.

Amerikan güçleri lojistik destek sağlamak alanında deniz aşırı ve denizlerde önceden konumlandırılmadan da yararlanmaktadırlar.        

Örneğin ABD, Akdeniz’de karaya yönelik yapılacak müdahaleye hazır bir deniz hava grubu ve amfibi grubunu da içeren bir deniz gücü varlığına sahiptir.

Gerçekten de Amerikan güçleri her ne kadar NATO düzeneğinin ana unsurunu oluştursa da, bölge dışı harekatlar sırasında Altıncı Filoya destek vererek, tamamen ulusal çıkarları doğrultusunda tek başına hareket etme imkanı veren bir paralel komuta zincirine de sahiptirler.

Aynı zamanda acil yardım noktaları olarak da adlandırılan önceden konuşlandırılmış malzeme tesisleri bir acil müdahale imkanı sağlamakta ve güvenlik işbirliği faaliyetleri için odak noktaları işlevi görmektedirler.

Bu tür tesisler için en uygun örnek, Hava Kuvvetlerinin acil iniş, lojistik v.s. gibi konuları müzakere ettiği ve 2003 yılında Liberya’da yürütülen operasyonlarda durak olarak hizmet veren Senegal’deki Dakar üssüdür. Amerika’nın Afrika komutanlığı AFRICOM’un kurulduğu 2007’den beri bu türdeki hava üslerinden on iki kadarı Afrika’da tesis edilmiştir.

Afrika Boynuzundaki stratejik konumu nedeniyle ABD’nin Afrika’daki askeri varlığında merkezi bir konumda olan Cibuti’deki Camp Lemonnier Üssü bölgedeki casusluk uçuşları için kavşak noktasındadır. Bu üs, Yemen, Kenya, Etiyopya ya da Irak’taki harekatlara destek olarak Umman Denizinin Kuzeyi gibi konuşlu olmadıkları yakın çevredeki bölgelerde Amerikan güçleri tarafından kullanılmaktadır. 

Depolama ve önceden konuşlandırma tesisleri olmanın ötesinde bu malzeme tesisleri, Afrika ve Ortadoğu gibi halkın Amerikan varlığına karşı olduğu bölgelerde merkezi bir rol üstlenmektedir.   

Tevfik HAMEL

(www.arretsurinfo.ch sitesinde 18 Temmuz 2017 tarihinde Tewfik Hamel imzasıyla yayımlanan Fransızca yazıdan http://arretsurinfo.ch/avez-vous-une-base-militaire-americaine-pres-de-chez-vous/ )