Skip to main content

Wolfgang Güllich

 

 

 

Tüm zamanların en iyi dağcılarından biri olarak kabul edilir. Tırmanıştaki zorluk derecelerini bir üst seviyeye yükseltme konusundaki azmi, serbest tırmanış ve dağcılık alanındaki büyük başarılarıyla olduğu kadar çok yönlü ve alçakgönüllü kişiliğiyle de beğeni toplamıştır.

 

24 Ekim 1960 tarihinde Almanya’nın Ludwigshafen kentinde doğmuştur. Genç Wolfgang’ın dağcılıkla ilk tanışması 13 yaşındayken, babasıyla birlikte bir tırmanış eğitimine katıldığı Südpfalz kayalıklarında olmuş ve çok geçmeden tenisten vazgeçerek tırmanış sporuna tutkuyla bağlanmıştır. 1977 yılında, Richard Mühe ve Reinhard Karl öncülüğünde biraraya gelen bir dağcı topluluğuna katılır. Serbest ve geleneksel tarzda tırmanış tutkunu olan bu dağcılar onu derinden etkilemiştir. Kısa sürede bölgenin en iyi dağcılarından biri hâline gelmiş ve 16 yaşında, Jubilaumsriss’e (7) ilk serbest tarzdaki tırmanışını gerçekleştirmiştir.

 

Pfalz’da ilk 7b’sine tırmandıktan bir yıl sonra, üst düzeyi hedefleyen bütün dağcıların rüyasını simgeleyen Amerika Birleşik Devletlerinde Yosemite’deki Supercrack’ın yamacında dünyanın en iyi dağcılarıyla buluşma imkanı bulur. Burada birlikte yaşadığı insanların tasasız hayat tarzından, yeni insanlar ve yeni diyarlar keşfetmek için yapılan yolculuklardan, Yosemite’de hüküm süren olumlu rekabet havasından, düzenli ve sürekli antrenmanlardan zevk almaya başlar.

 

1979 ve 1982 yılları arasında, Bachar ve Yaniro gibi dağcılar arasında bir tür çıraklık dönemi geçirir. En üst düzeye ulaşma arzusuyla çok kısa sürede kendini geliştirmesini başarır.

1982 yılında, o dönemlerin en zor rotası olan La Grande İllusion (8a+, 5.13b)’un ikinci tırmanışını gerçekleştirir. Bu başarısı onu en iyilerin düzeyine ulaşmıştır .

 

Frankon Jüralarındaki serbest tırmanış patlamasından etkilenen Wolfang, arkadaşı Kurt Albert’in yanına, Oberschôllenbach’a yerleşir. Burada uluslararası alanda ün yapmış dağcılarla tanışma olanağı bulur. Jerry ve Kim Carrigan’ın ektisiyle özellikle ekstrem zorluktaki rotalarla ilgilenmeye başlar.

 

1984’te dağcılık tarihindeki ilk 8b (5.13d) tırmanışını gerçekleştirir: Kanal Im Rücken.

1985 yılında, Avustralya Arapiles Dağlarında Punks in The Gym’e ilk 8b+ (5.14a/b) tırmanışı yapar. Martin Scheel burada tek bir dinlenme noktasına sahip bir rota açmıştı ve hemen ardından Wolfgang Güllich buraya serbest tarzda tırmanmayı başarmıştır. Bu rota o dönemlerdeki yöntemlerle 8c zorluk derecesinde ölçülmüş ancak daha sonra 8b+’ya düşürülmüştür.

 

1986’da, İngiltere’de Derbyshire’deki Millstone Quarry’deki Master’s Edge (6c)’de geçirdiği bir kaza sonrasında düşmüş ve sırtından yaralanmıştır. Ayağa kalkar kalmaz, Yosemite’de Separate Reality (7b)’de serbest tırmanışa yeniden başlar. Ancak bu rotayı serbest solo tarzda ve hiçbir güvenlik almadan tırmanır. Bu hamlesi dünya dağcılık çevrelerini sarsar. Bir efsane gibi herkes ondan söz eder olmuştur.

 

1987’de, Almanya’da dağcılık tarihinin ilk 8c’si olan Wallstreet’e tırmanır. Başlangıçta Wallstreet rotası X-IX’luk bir zorluktaydı. Ancak, Wolfgang rota üstündeki bir deliğin genişletildiğini öğrendiğinde –kimi tanıklara göre, deliğin kenarı kaynak makinesiyle kurutulmaya çalışılırken kırılmıştı- burayı çimentoyla kapattı. Ardından bu deliğin yeniden kullanılabilmesini engellemek için sadece ayakla destek alınabilecek bir başka delik açtı. Bu müdahaleleri bölge dağcıları nezdinde eleştirilmesine neden olmuştur. Her zaman doğal rotaların kullanımından yana olan Wolfgang yöre dağcıları tarafından çok eleştirildi. Wallstreet, iki deliği çimentoyla kapatıldığı için dünyadaki ilk XI’lik rota hâline geldi.

Karakurum’larda Eternal Flame (IX A2) ve Patagonya dağlarında Riders on the Storm (IX A3)’a serbest tarzda gerçekleştirdiği tırmanışlar, Wolfgang’ın sadece güneşli kayalıkların dağcısı olmadığını kanıtlamıştır. Arkadaşı Kurt Albert eşliğinde gerçekleştirdiği tırmanışlarla dağcılık alanında sayın bir yere ulaşmıştır:

 

. Nameless Tower’de (Trango Towers 6239 m, Karakurum Dağları) Free ascent of Yougoslavian route tırmanışı (1988)

 

. Nameless Tower’de Eternal Flame (1989)

 

. Central Tower of Paine’de (Patagonya) Riders on the Storm (1991)

 

1990 yılında Anette ile nişanlanır ve bir yıl sonra evlenirler.

 

Eylül 1991’de, uzun ve özel (tek ve çift parmak tutuşlarını güçlendirmeye yönelik) bir hazırlık döneminden sonra Almanya, Frankenjura’daki Waldkopf’teki Action Directe’e tırmanır. 8c+/9a (UIAA XI, 5.14 c/d) niteliğiyle bu rota dağcıların büyük bir çoğunluğu tarafından dağcılık tarihinin ilk 9a’sı olarak kabul edilir.

 

Wolfang’ın ardından birçok dağcı bu rotayı denedi, ancak bunu pek azı başarabildi ve rotanın ilk tekrarı ancak 4 yıl sonra, 1995 yılında, o yörede yaşayan Alexander Adler bir dağcı ve 2000 yılında İspanyol İker Pou tarafından gerçekleştirilebildi. Her iki dağcı da bu başarılarını, özellikle tandonlara yüklenen ve tek parmakla tutunma becelerini geliştirmeye ve daha çok yapay duvarlarda özel hareketleri tekrarlamaya yönelik çok ağır ve zorlu bir hazırlık dönemine borçludurlar.

 

Wolfang, pan Güllich (Güllich panosu ya da tahtası) adı verilen, özellikle tek ya da çift parmakla yapılan zorlu tırmanış hareketlerinin antrenmanında kullanılan, üzerinde düz küçük tahta basamaklar bulunan zincirle tavana asılı bir tahta lehvanın da yaratıcısıdır.

 

Sylvester Stallone’nin tırmanış sahnelerinin dublörü olarak Ron Kauk ile birlikte Cliffhanger filminde oynamıştır.

 

Dağcılık alanındaki büyük müsabakalar hiçbir zaman ilgisini çekmedi.

 

29 Ağustos 1992’de, Münih ve Nüremberg arasındaki karayolunda Wolfgang bir trafik kazası geçirir. Sisli bir sabah, bir fuara katıldıktan sonra çok yorgun bir hâlde yola çıkmak zorunda kalmıştır. Direksiyon başında uyuya kalır ve BMW’si yoldan çıkarak betonarme bir su deposuna çarpar. İki gün süren koma hâli sonrasında, İngolstadt hastanesinde ölür.

 

Wolfgang, ölümünün üzerinden bu kadar süre geçmesine karşın, dağcılık alanındaki başarıları nedeniyle olduğu kadar, cömertliği, iyilikseverliği ve alçakgönüllülüğü ile de dünya dağcıları için bir kahraman konumundadır. Çok sempatik tavırlı ve çevresindeki insanlara karşı çok saygılıydı. Dağcılık üzerine düşüncelerini çok iyi anlatıyor ve bu alana yönelik kendine has eleştirel ve felsefi bir bakış açısı vardı. Açtığı zorlu rotalar ve düşünceleriyle dağcılık tarihindeki tartışılmaz yeri günümüzde de önemini korumaktadır.

 

(vikipedia ve internetteki çeşitli fransızca kaynaklardan derlenmiştir)