Patrick Berhault
Auvergne’de dünyaya gelen Patrick Berhault’un gençlik yılları deniz kenarında, doğa sporlarına başlangıç yaptığı Nice ve Monaco kentleri arasında geçmiştir. Başlangıçta dalgıç olmayı kafasına koysa da, 13 yaşından itibaren doğa yürüyüşlerine katılmaya başlar ve dağlara ilgi duyar.
Patrick arkadaşlarıyla birlikte bir dağcılık kulübüne kaydolduğu Turbie’de dağcılık sporuna başlamıştır. Bir süre sonra, Güney Fransa’da (St.Jeannet, Verdon…) ona dağcılığın zevklerini tattıracak olan Michel Dufranc ile ip birliği yapmıştır. Burada, onunla birlikte bazı klasik rotaları tırmanmışlardır. Kısa sürede bir dağ tutkunu haline gelen Berhault, okulu terk ederek kendini tamamen dağcılığa vermiştir. Gittikçe solo tırmanışlarda başarı göstermeye başlayınca, kimilerince çılgınlıkla suçlandı, kimilerince ise geleceğin ümit veren dağcısı olarak görülmeye başlar.
1980’li yılların başında, Patrick Edlinger ile birlikte hız, çeviklik, inanılmaz bir fiziksel ve zihinsel kondisyon üzerine kurulu bir hareket tarzını geliştirerek tırmanış ve dağcılığa yaklaşım anlayışını temelden değiştirir. Koşu, esneme-germe, karın kaslarını güçlendirme egzersizlerini içeren yoğun bir sportif antrenman tarzı geliştirirler. Bu dönemden başlayarak Alplerdeki en zorlu rotalarda çoğu zaman solo olarak kırdığı rekor sürelerle dikkat çeker. Dağcılıkta adıyla anılacak olan Berhault stili bu şekilde ortaya çıkar. Aynı dönemlerde Patrick Berhault falezlerde serbest duvar tırmanışına merak sarar. Birçok 8b rotasını kolaylıkla tırmanır! Gerçekleştirilen zorlu tırmanışları bir adım daha ileriye taşır. Verdon’da da önemli rotaları tırmanmayı başarır.
En önemli başarıları arasında, Fred Vİmal ile birlikte gerçekleştirdiği Peuterey süper integralini, « benim dağım » diye adlandırdığı Corno Stella’nın Kuzey Yamacındaki ünlü Ruggeri/Hughetto rotasının ilk solo tırmanışını ya da Rateau’daki Fourastier’nin ilk kış tırmanışını sayabiliriz.
1985 yılında ip birliği yaptığı Edlinger, Jean-Paul Janssen’in filmleriyle (Parmakların ucundaki yaşam, Dikey Opera) ünlü olurken o yeni projelere yönelir. Bir süre İtalyan dağcılık malzemeleri üreticisi CAMP firmasında teknik danışmanlık yapar. Rudolf Nureyev’in hayranı olan Patrick, yepyeni bir disipline girişir: « tırmanış dansı ». Bir koreografla birlikte özel koreografiler hazırlar ve özellikle de Châteauvallon festivalinde bir gösteri düzenler.
Auvergne'deki Forez dağlarında, doğduğu topraklarda, Thiers’de yaşamını kırda sürdürme tasarısını (onun ünlü « dağ rehberi-köylü » hayali) gerçekleştirir. Eşi Christiaane Bizeray ve Flore ve Coralie adlarındaki iki kızıyla birlikte bir çiftliğe taşınır. Kimi zaman duvarcı ustası, marangoz ya da köylü olur, günlerini dağlardan uzakta traktörünü kullanarak ve çiftliğiyle ilgilenerek geçirir.
1990’lı yılların başında, Patrick Berhault dağa dönüş yapar ve yüksek irtifa dağ rehberi olur. Zamanının çoğunu uzak ekspedisyonlara, E.N.S.A.’da (Ulusal Kayak ve Dağcılık Okulu) verdiği derslere ve doğa sporlarıyla ilgili yerel bir yaşamın geliştirmesine ayırır. Dağcılık anlayışını, dağlara olan tutkusunun herkesle ççıkar gütmeden paylaşımı, her koşul altında hareket estetiği ve alçakgönüllülük üzerine inşa eder. Çevreye ve dağa çok saygılı olan bir dağcılık etiği anlayışına sahipti (olabildiğince az sikke kullanımı, çoğunlukla solo olarak gerçekleştirilen serbest tırmanışlar…) Mükemmel fizik kondisyonu, dayanıklılığı ve teknik ve zihinsel yeteneği nedeniyle ip arkadaşları tarafından Berobocop, 'gizli mükemmel' ya da E.T. olarak adlandırılıyordu.
Ancak 1995 yılından itibaren, Bérhault yeni bir kavrama ve ideale bağlanır: uzun süre Alplerin derin doğasına dalmak ve yepyeni bir tarzda modern ya da klasik rotaları birbirine ardına bağlamak. Ne yazık ki, 47 yaşında Dom zirvesine (4545 m) tırmanışı sıranda bu tür bir traversi yaparken, ip birliği yaptığı arkadaşıyla olan bağlantısını kopardıktan sonra, basit bir korniş geçişi sırasında muhtemelen aşırı yorgunluktan kaynaklanan bir dikkatsizlik sonucunda kayarak düşecek ve yaşamını kaybedecektir.
Bu son projesinde Philippe Magnin ile birlikte Alp Dağları sırtlarındaki 4000 metre üzerindeki 80 zirveye 80 günde tırmanmayı hedefliyordu. Sponsorlardan alacağı parayla birlikte bundan sonra And Dağlarını Güneyden Kuzeye baştanbaşa aşmayı planlıyordu. Olayla ilgili olarak Gilles Chapaz’ın çektiği bir belgesel film de mevcuttur.
(Wikipedia dahil çeşitli Fransızca kaynaklardan derlenmiştir).