Keseb saldırısı
21 Mart Cuma günü, çoğunlukla Ermenilerin yaşadığı Suriye’nin Keseb kasabası, El Kaide’ye bağlı El Nusra Cephesine ve başka İslamcı gruplara bağlı kiralık katillerin saldırısına uğradı.
Türklerin yardımı olmaksızın bu terörist gruplar Suriye’nin Keseb kasabasına giremezlerdi. Yerel seçimler öncesindeki operasyonlarıyla Türk hükümeti kamuoyunun dikkatini sınırlarının dışına çekmeye çalışıyor.
Haber.sol Türk haber sitesinde yayınlanan video, Türk yetkililerin yardımı olmaksızın bu terörist grupların Suriye’deki Keseb kasabasına giremeyecekleri gerçeğini ortaya koydu (1). Suriye birlikleri Cumartesi 22 Mart günü, terörist grupları Keseb’tan çıkarmak üzere bölgeye geldiler, ancak bu arada bu gruplar çoktan sivil halka saldırmış, o sırada hala kentte bulunan Ermeni ve Alevi aileleri rehin almış ve evlerle dükkanları yağmalamıştı.
23 Mart Pazar günü, Türk hava savunma sistemi, Suriye’nin kuzey-doğusunda Keseb’ın sınır kapısının denetimini ele geçirmek için saldırıya geçen isyancıları bombalayan bir Suriye savaş uçağını, Türk hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle düşürdü. Birçok rapora göre, uçak ateş aldı ve Suriye topraklarında düştü. Türk Başbakanı Erdoğan, “hava sahamızı ihlal edenlere karşı vereceğimiz karşılık ağır olur” diyerek saldırıyı gerçekleştiren hava kuvvetlerini tebrik etti.
Erdoğan’ın yaptığı bu açıklamayı ve ruh halini anlayışla karşılamalıyız çünkü seçimler yaklaşıyor ve bulaştığı yolsuzluklardan dolayı Türk yurttaşları onu seçimlerde (ve sadece seçimlerde de değil) cezalandırabilir. Türklerin güçlü savunucusu görüntüsüyle Türk kamuoyunun dikkatini sınırlarının dışına çekmeye çalışıyor. Ve herkesin gayet iyi bildiği gibi Türk yetkililer, Türk halkının muhalefetine karşın Suriye’de devlete karşı harekat yürüten terörist grupları destekliyor. Üstelik sınırlarının dışında bir anlaşmazlıktan özellikle kaçınan ve başı yeterince belada olan Suriye Ordusuna ait bir uçağın Türk hava sahasına girmesi de çok mantıklı görünmüyor. Böylece, sivil halka saldıran teröristler için tehdit oluşturan bir askeri uçağı düşürerek ve Türk sınırını kullanarak Suriye’ye girmek üzere kendi topraklarında teröristlerin silahlanmasına izin vererek Türk Hükümeti Suriye’de mücadele eden terörist grupları desteklediğini bir kez daha ortaya koymuş oluyor.
Keseb kasabası, diğer Suriye yerleşimlerinden farklı olarak uzun zamandan beri bölgeye yerleşmiş bulunan Ermenilerin çoğunlukta olduğu bir kasabadır. Bu Ermenilerin söz konusu bölgeye yerleşmelerinin başlıca nedeni Türkiye tarafından Ermeni halkına karşı yürütülen soykırımdır. Ermeni halkına karşı yürütülen bu soykırım BM tarafından ve birçok Dünya ülkesi tarafından tanınmıştır. 1.500.000 Ermenin katlinin anısıyla Türk halkı, soykırımdan kaçan Ermeni sığınmacıların ve onların kendi topraklarına yerleşmelerine izin o dönemdeki Suriye yetkililerinin yardımlarıyla kurulan bu kasabaya karşı yürütülecek her türlü saldırgan harekata engel olmalıdır.
Öte yandan, Ermenilerin yaşadığı bu yerleşimi ilk kez terk zorunda kalmadıklarını hatırlatmamız gerekir, çünkü son 100 yıl içerisinde Ermeni halkı dört kez Keseb’tan ayrılmak zorunda kaldı. Dört seferinde de Türkiye saldırdı ya da daha doğrusu Erminlerin yaşadığı bu yerleşime saldırmaları için üçüncü kişileri destekledi.
Türkiye en azından bundan kaçınmalı, ya da sadece terörist grupların soykırımdan kaçanların sığındığı bu kasabaya girmelerine engel olmalıdır. Böyle davranarak Türkiye soykırımı tanımadığını teyit etmekle kalmıyor ama geçen yüzyıldaki seleflerinin yolundan gittiğini de ortaya koyuyor.
Türkiye sınırından geçerek gelen teröristlerin Keseb’a karşı yürüttükleri saldırı ve Türk hava kuvvetlerinin, çoğunluğu Ermeni olan sivil halkı korumak için radikal İslamcıları durdurmaya çalışan bir askeri uçağı düşürmüş olması, sadece Suriye’ye karşı değil ama Ermeni halkına karşı da gerçekleştirilmiş bir saldırıdır.
Amerika’daki Ermeni Ulusal Konseyi Başkanı Ken Haçikyan (3), Barack Obama’ya bir mektup göndererek, “sivil halka saldıran yabancı El Kaide militanları tarafından aralıksız olarak yürütülen saldırıları kolaylaştırmaya son vermesi için “ivedi olarak” Türkiye’ye baskı yapmasını istedi.
Hachikian mektubunda “Türkiye çıkışlı olarak gerçekleştirilen saldırıdan birkaç gün sonra, katliamdan kurtulmak için Hıristiyan Ermeni halkın hemen hemen tümü Lazkiye ve Bassit gibi komşu yerleşimlere sığındı. Kaçamayan sivillerin, yayınlanan raporlara göre rehin alındığını ve aynı zamanda kilise ve evlerin sistematik olarak yağma ve talan edildiğini” anlattı.
İnternette, silahlı teröristleri hiçbir engelle karşılaşmadan ellerini kollarını sallayarak Türk sınırından Keseb’a doğru geçtiklerini kanıtlayan bir video görüntüsü yayınlana dururken, Keseb’e saldıran terörist grupların Suriye topraklarına Türkiye’den sızdıkları bilgisinin uluslararası kamuoyunda yankı uyandırması üzerine, Türk Dışişleri Bakanı Türkiye’nin söz konusu terörist gruplara desteğini yalanlayan bir basın açıklaması yapmak zorunda kaldı. Türk Dışişleri Bakanı Türkiye’nin Keseb bölgesindeki Ermenilerin Türkiye’ye sığınabileceklerini ve güvenliklerini teminat altına alabileceklerini belirtti. İnsanların topraklarını ve evlerini terk ederek gerçekleşecek böylesi bir operasyonun başarılı olmasını düşünemeyeceğimizden Kinizm kokan bu açıklamanın içeriği tamamen boştur.
Ermeni parlamenterlerden oluşan bir delegasyon (4) Suriye’de Beşar El Esad ile görüştü. Ermeni parlamenterler yaptıkları konuşmada Keseb kasabasına karşı yürütülen terörist saldırıları kınadılar. Öte yandan, parlamenterler Lazkiye’de Ermeni sığınmacılarla görüştüler. Sığınmacılar, terörist saldırganların Türkiye tarafından desteklendiklerini teyit ettiler.
Terörist ve köktencilerin başlıca hedefi haline gelen Hıristiyan halkın gün geçtikçe daha da sıkıntılı bir durumda olduğunu görmemiz gerekiyor. El Kaide’nin denetimindeki en büyük yerleşim haline gelen ve halkının çoğunluğu Hıristiyan olan Rakka’yı unutmamız gerekir. Rakka’da sadece Hıristiyan oldukları için halkı katlettiler, kiliseleri ateşe verdiler ve evleri yağmaladılar. Suriye gibi çok kültürlü, tüm kültürlerin barış içerisinde bir arada yaşadığı bir ülke, Türkiye ve bölge ve kıtalararası diğer ülkelerin desteklediği köktencilerin ve teröristler yüzünden bölücü çarpışmaların bir alan haline dönüştü.
Keseb’daki sivil halka karşı yürütülen saldırılar nedeniyle, 670’ten fazla Ermeni aile Lazkiye’deki okul ve kiliselere sığınmak zorunda kaldı. Suriye’deki Ermeni toplumunun temsilcileri Türkiye’den gelen teröristlerin, dükkan ve evleri yağmalayıp ele geçirdiklerini Türkiye’ye kaçırdıklarına tanıklık ediyorlar. Bu terörist saldırılardan kurtulabilenlere Rum Ortodoks Kilisesi, Suriyeli yardım örgütleri, Ermeni Kilisesi ve bunun gibi değişik kurumlar yardım elini uzatıyor.
NOTLAR :
(1) Video için bkz http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/iste-akpnin-el-kaideye-desteginin-kaniti-yayladagindan-ellerini-kollarini-sallayar
(2) Türkiye Suriye sınırı yakınında bir savaş uçağını düşürdü
http://actualidad.rt.com/actualidad/view/123206-avion-sirio-derribado-turquia
(3) Türkiye’den gelerek çoğunluğu Ermenilerin yaşadığı bir Suriye yerleşimine saldırıp talan ettiler http://palermonline.com.ar/wordpress/?p=30091
(4) Radio Libertad Armenia http://www.azatutyun.am/content/article/25311559.html
(Investig’Action sitesinde 8 Nisan 2014 tarihinde Abran Abrahan imzasıyla yayınlanan Fransızca yazıdan Türkçeleştirilmiştir http://www.michelcollon.info/Des-terroristes-soutenus-par-les.html )